Kıbrıslı Türklerin aşı kartı sorunu derhal çözülmelidir...

KKTC’nin ayrı ve bağımsız bir devlet olduğu iddiasını sürdüren de facto yapı nedeniyle, Kıbrıs'ın kuzeyinde yaşayan bir milyona yakın insan mağdur olmaya ve yokluklar içinde yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor... Özellikle Corona virüs pandemisi nedeniyle oluşan yeni dünya koşullarında, insanlarımız aşılandıkları halde yurt dışı seyahatlerine gidemiyor... Bu durum özellikle Avrupa ülkelerinde öğrenim gören gençlerimizi etkilemekte, yaz tatili için ailelerinin yanına dönen yüzlerce genç okullarına dönebilmek için alışılmadık güçlüklerle karşılaşmaktadır...

Bir aşı kartı işini bile çözmekten aciz Kuzey Kıbrıs'taki alt yönetim, halkın sorunlarıyla ilgilenmek yerine abesle iştigal etmekte, olmayacak çözüm hayalleriyle halkı aldatmaktadır. Halkımızın serbest seyahat edebilmesi için, bir an önce uluslararası geçerliliği olan aşı kartlarının Kıbrıs Cumhuriyeti'nden temini için gereken önlemlerin alınması şarttır.

Anastasiadis yönetiminin de, Kıbrıslı Türklerin aşı kartı temin etmesini kolaylaştırması, bu alanda yarattığı engelleri derhal kaldırması gereklidir.

Aslında Anastasiadis yönetimi de Ankara’daki iktidarlar gibi Kıbrıslı Türklerin cumhuriyetten kaynaklanan yasal haklarını birçok alanda ihlal etmekte, bir zamanlar ırkçı Güney Afrika devletinin uyguladığı ayrımcı "apartheid" siyasetine benzer bir siyaset uygulamaktadır.

Sadece bu aşı olayı nedeniyle son günlerde toplumumuza yaşatılanları düşündükçe, bizi uluslararası toplumun, uluslararası hukukun dışında yaşatan emperyal güçlere ve onların bölgesel ve yerli işbirlikçilerine lanet ediyorum.

Kıbrıs sorununun mevcut burjuva çerçevede çözümlenemeyeceği artık iyice belli olmuştur... Garantör olma konumunu korumakta ısrarcı olan Ankara, sırf Avrupa Gümrük Birliği'ne girebilmek için Kıbrıs Cumhuriyeti'nin AB üyesi olmasına onay vererek, aslında kendi kontrolü (işgali) altında bulunan bölgenin de AB toprağı olmasına göz yummuştur... Bu durumda Kıbrıs'ın kuzeyini ilhak edebilmesi de mümkün görünmüyor. Çünkü Kuzey Kıbrıs AB toprağıdır ve bu toprağı kolay kolay Ankara'ya kaptırmazlar. Buna rağmen Ankara "uygun konjonktürde" Kuzey Kıbrıs'ı ilhak edebilmenin hayali içindedir. Bu amaçla da Kıbrıs sorununun çıkmaza sürüklenmesinde baş rolü oynamaktadır...

Çözümsüzlük Kıbrıs Türk toplumunun mağduriyetine, ezilmesine, uluslararası alanda "vatansız" konumda kalmasına yol açmaktadır.

Kimlik kartı ve pasaport alacaksınız, sorun!

Evlilik yapacaksınız, sorun!

Çocuğunuzun doğum kaydını yaptıracaksınız, sorun! (Birçoğumuz farkında değil ama, çocuklarımızın doğum kaydı, evlilik dışı doğmuş çocuklar olarak yapılmaktadır.)

Bir başka ülkenin vatandaşıyla yaptığımız evlilikler sorun. (
Kıbrıs Cumhuriyeti'ni sahiplenmiş işbirlikçi Rum burjuvazisi, ne eşlerimize ne de çocuklarımıza vatandaşlık veriyor.)

İhracat yapacaksınız, sorun!

İthalat yapacaksınız, sorun!

Yükseköğretime gideceksiniz, sorun!

Her türlü seyahatte sorun!

Kısacası Kıbrıs Türk toplumunun bir ferdi olarak dünyaya gelmek ve Kuzey Kıbrıs'ta yaşamak, tüm yaşamınız boyunca hak etmediğiniz sorunlar ve gereksiz streslerle uğraşmanız demektir! 


4 Eylül 2021, Avrupa gazetesi

Yorumlar

Popüler Yayınlar