Sivil Savunma
Proaktif bir toplum liderliğimiz hiç olmadı... Herhangi bir konuda önlem almamız için illa ki başımıza bir felaket gelmeli!
Türkiye'nin güneydoğusundaki 6 Şubat depreminden bu yana, iki haftadır basınımızda temel konu deprem!
Depreme karşı alınacak önlemler, deprem sırasında yapılması gerekenler, enkaz kaldırma çalışmaları ve arama kurtarma çalışmalarına yönelik önlemler konuşulmaya başladı.
"Bunca zamandır aklınız neredeydi" diyebiliriz. Ama hade "geç olsun da güç olmasın" diyelim. Hiç değilse bugünden itibaren depremlere karşı hazırlıklı olmak için elimizden geleni yapalım...
Sivil Savunma Başkanlığı, ciddi bir deprem yaşamamız durumunda elimizde profesyonel veya gönüllü, arama kurtarma yapmak için eğitilmiş kadrolar olmadığını farketti!
Kendi adıma, bugüne kadar Kıbrıs Türk toplumunda en çok tepki duyduğum kurumlardan biri de Sivil Savunma Teşkilatı'dır.
Bu teşkilatı nedense hep St. Barnabas baskınında oynadıkları rol ve Kutlu Adalı’nın katledilmesi olayıyla ilişkilendiriyorum...
Başında hep bizden olmayan komutanlar var... Bu komutanların toplumumuz içindeki ilerici demokrat unsurları takip ettiklerini, onlara gözdağı verip sindirmeye çalıştıklarını duydum sık sık...
Rum tarafında dolaştığım bölgelerde, sık sık Rum Sivil Savunma Teşkilatı'nın bir savaş sırasında halkın korunmak için saklanabileceği sığınaklarını görüyorum. Kuzey Kıbrıs'ta böyle bir şeye hiç rastlamadım! Herhalde böyle yerler varsa bile çok iyi saklıyorlar... Halkın kolay kolay bulabileceği yerler değil bu sığınaklar...
Hiçbir zaman güven duymadım KKTC Sivil Savunma Teşkilatı'na... Bu nedenle, zorunlu askerlik hizmetini bitirdikten ve seferberlik sorumluluğumu da tamamladıktan sonra, çağrıldığım sivil savunma görevlerine katılmak istemedim. Katıldığımda da gönülsüz ve isteksiz katıldım...
Bir keresinde sivil savunma tatbikatı sırasında bana sağlık görevlisi rolü verilmişti. Ama görev yerine gelmesi gereken seferi doktor gelmeyince, eski cumhurbaşkanı Talat’ın ziyareti esnasında doktor gömleğini bana giydirdiler ve "sen doktor rolünü üstlen" dediler.
Talat ile öğrencilik yıllarımızda rakip sol fraksiyonlardaydık. O benden daha büyük olmasına rağmen tanışıyorduk. Ayrıca iş hayatımızda da zaman zaman iş birliğimiz olmuştur. Ben ona klima kompresörlerı satıyordum.
Talat, tatbikat esnasında bizim çadıra geldiğinde, kulağıma "Seni tanımasam doktor olduğuna inanacaktım" dedi. Ben de ona "Cumhurbaşkanı olduğuna inanıyorsun da benim doktor olduğuma niye inanmıyorsun?" dedim. Cevap vermedi... Tepki göstermeden uzaklaştı.
Bu Sivil Savunma Teşkilatı'nın, 6 Şubat depremine zamanında müdahale edememiş olsa bile işe yaradığına ben şahsen ilk kez tanık oldum...
İşte sivil savunmanın görevi bu olmalı! Vatandaşları fişlemek değil!
Bu deprem felaketini yaşamasaydık, Sivil Savunma Başkanlığı bir deprem durumunda yetersiz olduklarının farkına varacak mıydı?
Peki ya bir savaş durumunda, bir hava saldırısı veya nükleer bir saldırı karşısında halkı korumak için yeterli önlemlerinin olmadığının da farkındalar mı?
Umarım depremin acıları soğumaya başlayınca, eksik ve yetersiz olduklarını itiraf ettikleri noktalarda alınması gerekli önlemleri hasıraltı etmezler!
21 Şubat 2023, Avrupa gazetesi
Yorumlar
Yorum Gönder