Yırtıp atıyorum!

Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker’in ifadesinde adı geçen emekli orgeneral Galip Mendi’nin yaptığı açıklamayı duymayan var mı?...

"Kutlu Adalı öldürüldüğünde albaydım. Özel Kuvvetlere tayin olmuştum; bu tayinden birkaç ay önce yaşandı. Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı yaptım. Bu teşkilat Türk subaylarının desteğiyle Rauf Denktaş ve Fazıl Küçük önderliğinde Rumların katliamlarına karşı mücadele etmek için kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamı gibidir. O dönemlerde gizli olarak görev yapıyordu. EOKA ile silahlı mücadeleye girişti."

"Korkut Eken Özel Kuvvetler Komutanlığında görev yapmış bir büyüğümüz. Saygı duyduğum bir kişi. Kahraman bir subay. Beni de ziyaret etti. Yanında da Atilla Peker isimli kişi vardı. Ama o gün adını bilmiyordum. Onun Sedat Peker’in kardeşi olduğunu sonradan öğrendim."

Bu açıklamadan sonra Galip Mendi Atilla Peker’i tanımadığını külahıma anlatsın! Atilla Peker’e göre Kutlu Adalı'yı katletme operasyonunu yöneten Korkut Eken’i de "saygı duyduğu bir kişi", "kahraman bir subay" olarak tanımlayan Mendi’nin, cinayeti işleyenleri korumaya çalıştığı çok açıktır!

Sivil Savunma başkanlığı da yapmış olan Galip Mendi’den iki önemli bilgi edinmiş olduk.

Birincisi, Atilla Peker'in ifadesinde söylenenler büyük ölçüde gerçek! Adam gerçekten de Korkut Eken ile birlikte Kıbrıs'a gelmiş.

İkincisi, Kuzey Kıbrıs'taki Sivil Savunma'nın TMT’nin devamı olduğunu öğrendik.

Yani Türkiye'nin Özel Harp Dairesi tarafından kurulan ve birçok cinayeti tıpkı Sedat Peker’in anlattığı gibi "vatan millet uğruna" gibi gerekçelerle işleyen bir teşkilat olan TMT’nin devamı!

Google amcaya "sivil savunma" nedir diye sordum:

“Sivil savunmanın tanımı ve tarihçesi: Düşman saldırılarına karşı halkın can ve mal kaybının en az seviyeye indirilmesi, hayati önem taşıyan her türlü resmi ve özel tesis ve kuruluşların korunması ve faaliyetlerinin devamını sağlayacak iyileştirmenin yapılması, savunma gayretlerinin halk tarafından en yüksek seviyede desteklenmesi ve halkın moralini yüksek tutmak için alınacak her türlü silahsız koruyucu ve kurtarıcı tedbir ve faaliyetlerdir."

GÜNÜMÜZ SAVAŞLARININ KORKUNÇ GÖRÜNÜMÜNE, DOĞAL AFETLERİN BÜYÜK YIKINTILARINA, YANGINLARIN KASIP KAVURMALARINA RAĞMEN; CAN VE MAL KAYBINI EN AZ DÜZEYE İNDİRMEK, DAHA BARIŞTAN İTİBAREN, BU TEHLİKELERE KARŞI ÖNLEMLERİ ALDIRACAK VE GEREKTİĞİNDE UYGULATACAK BİR TEŞKiLATIN KURULMASI İLE MÜMKÜNDÜR.

Bu teşkilat sivil savunma teşkilatıdır.

Demek ki Kuzey Kıbrıs'taki sivil savunma, dünyadaki örneklerinden çok farklı!

Aslında Kuzey Kıbrıs'taki sivil savunmanın gerçek misyonunun ne olduğu konusunda her zaman bir fikrimiz olmuştur. Bu son gelişmeler yanılmadığımızı, kaygılarımızda haklı olduğumuzu gösterir.

Askerlik hizmetini tamamlayan her KKTC vatandaşı, seferberlikten de muaf olduktan sonra sivil savunma hizmetlerine verilir. Ben sivil savunmanın TMT gibi bir teşkilat olma özelliğinden dolayı bu göreve hiç sıcak bakmadım. Kendi yurttaşlarını her türlü savaş ve doğal afete karşı korumak yerine onları siyasi düşüncelerinden dolayı kovuşturan ve Kutlu Adalı katliamına adı karışan bu kuruluşun 4 Eylül 2018 tarihinde, sivil savunma mükellefiyetimden serbest bırakıldığımı belgeleyen “Halk Örgütü Personeli Hizmet Belgesi”ni almak üzere çağrıldığım törene katılmadım. Bu belge bana elden gönderildi. Halk örgütü olmadığına artık hiçbir kuşkum kalmayan KKTC Sivil Savunma Teşkilatı'nın bana verdiği bu belgeyi yırtıp atıyorum! 

 

29 Mayıs 2021, Avrupa gazetesi


Yorumlar

Popüler Yayınlar