Kıbrıs Cumhuriyeti'nde başkanlık seçimleri ve anayasa...

Yarın Kıbrıs'ın güneyinde seçim var... Kıbrıs Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanını seçmek için Kıbrıs'ın güneyinde yaşayan halk sandığa gidecek...

1960 Anayasası yürürlükte olsaydı, Kıbrıslı Türkler de sandığa giderek cumhurbaşkanı muavinini seçecekti...

Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ilk cumhurbaşkanlığı seçimleri 1960 yılında yapılmıştı.

Bu seçimi EOKA’nın desteklediği Başpiskopos Makarios kazanmıştı. AKEL (Emekçi Halkın İlerici Partisi) bu seçimlerde bazı sağ kesimlerle birlikte eski Kıbrıs cumhurbaşkanlarından Glafkos Klerides’in babası Ioannis Klerides’i desteklemişti. Kıbrıslı Türkler 1960’ta cumhurbaşkanı yardımcısını seçmek için sandığa gitmişti. Daha doğrusu sandığa gitmeden Dr. Fazıl Küçük'ü cumhurbaşkanı muavini olarak seçmişlerdi. Aslında TMT’nin baskılarıyla başka bir aday çıkmasına müsaade edilmemişti... Yani Küçük, Kıbrıslı Türklerin TMT, dolayısıyla da Ankara tarafından tayin edilmiş cumhurbaşkanı muavini olmuştu...

Kıbrıs Cumhuriyeti'nde cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir tekrarlanmaktadır.

Cumhuriyetin 1965 yılında yapılacak olan ikinci cumhurbaşkanlığı seçimleri, 1963 Aralığında başlayan toplumlar arası çatışmalar nedeniyle yapılamadı. Cumhurbaşkanı Makarios’un görev süresi meclis kararıyla uzatıldı. O sıralarda Kıbrıs Cumhuriyeti'nin yasal idaresinden çıkmış olan Kıbrıslı Türkler de pratikte bu karara uygun davrandılar.

1968 yılında yapılan ikinci cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Makarios yine aday oldu. Bu seçimde özlenen hedefin ENOSİS olduğunu, elde edilebilecek hedefin ise BAĞIMSIZLIK olduğunu ilan eden Makarios AKEL'in de desteğini alırken, rakibi de ENOSİS hedefini savunan Takis Evdokas oldu. Kıbrıs Türk toplumunda da Dr. Fazıl Küçük rakipsiz olarak yeniden cumhurbaşkanı muavini oldu.

Bir sonraki seçimler 1973 yılında yapıldı. Bu Kez Makarios rakipsiz kalarak  üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilirken, Kıbrıs Türk toplumunda değişim vardı. Dr. Fazıl Küçük dahil tüm adaylar, Ankara’nın baskılarıyla adaylıktan çekilmeye zorlanarak, Rauf Denktaş rakipsiz ve dolayısıyla seçimsiz cumhurbaşkanı muavini oldu.

1974 sonrası ise malum! Garantör devletler eliyle planlanan NATO operasyonlarıyla adamız ikiye bölündü. Garantör Türkiye, adanın kuzeyinde ayrı bir devlet ilan ederken diğer garantörler de bunu seyretti...

Acaba diyorum, bozulan anayasal düzeni Kıbrıs Cumhuriyeti'ni yalnız başına sahiplenmiş olan Kıbrıs Rum liderliği düzeltemez mi?... Mesela Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Kıbrıslı Türk vatandaşlarına da çağrı yaparak, “Güney Kıbrıs'ta sizler için de sandıklar kuruyorum; gelin cumhurbaşkanı muavininizi seçin” dese ne olur?...

Kıbrıs'ı bölme planlarına çomak sokulur mu?...

Peki acaba Kıbrıs Rum liderliği bunu yapmaya hazır mı?... Ya da böyle bir girişim yapmaya niyetleri var mı?...

Bence böyle bir niyetleri yoktur... Onlar da mevcut statükodan memnundur... Siyasi tavırları ve uygulamaları, de facto durumu koruyup güçlendirme yönündedir.

Kıbrıs'ı nüfuz alanı içinde bulunduran Anglo-Amerikan emperyalizmi Kıbrıs'ın bölünmüş kalmasını tercih ettiği sürece, Kıbrıs Rum liderleri de onların bu tercihi doğrultusunda hareket edecektir.

Adanın her iki tarafındaki liderlikler emperyalist güçlerin iş birlikçisidir... Varlıklarının devamını emperyalizmin varlığında gören burjuvalardır... Onlar ülkelerinin ve halklarının çıkarlarını düşünmezler... Onlar, kendi sınıfsal çıkarları için ülkelerini emperyalist güçlere peşkeş çeken vatan hainleridir...


4 Şubat 2023, Avrupa gazetesi


Yorumlar

Popüler Yayınlar