Laçka Devlet Düzeni Futbolu da Mahvetti...

Demokrat Gazetesi, 4 Nisan 1990, Sayı: 204.

Dünyanın her yerinde olduğu gibi Kuzey Kıbrıs’ta da en yaygın kitle sporu futboldur. Tüm geri kalmışlığına rağmen futbol, ülkemizdeki en geniş sporsever kitlenin ilgisini çekmeyi başarabilen bir spor dalıdır.

Son yıllarda Kuzey Kıbrıs futbolunda gözle görülür bir gerileme söz konusudur. Yıldız futbolcu yetişmiyor, yetişen futbolcular istikrarlı bir şekilde spor yaşamlarını sürdüremiyorlar. Amatörlükle yarı profesyonellik arasında bocalayan sporcular ve yöneticiler, gelirleri giderlerinin çok gerisinde kalan kulüpler ve daha sayılabilecek birçok güçlük, futbolun gerilemesine, kalitesinin düşmesine neden oluyor.

Fakat özellikle son yıllarda futbola bunlardan daha kötü bir illet musallat olmuştur: UBP! Futbolun kitle iletişimindeki önemini bilen, gayri federe kulüpler ve köy kulüplerinden birinci lig kulüplerine kadar tüm futbol kuruluşlarını nüfuzu altına almak isteyen UBP, spor kulüplerini de devlet dairelerine çevirmeye, istediklerini kulüplere almaya, istemediklerini atmaya girişti. Bazı kulüp başkanları sanki kulüp başkanı değil partilerin ilçe başkanları gibi…

Denetimi altında bulundurduğu her mekanizmayı kuralsız ve yasasız hale sokarak sorma gir hanına çeviren, rica minnet yöntemiyle iş gören UBP’nin, futbol federasyonunu da daha farklı bir şekilde yönetmesi beklenemezdi!

Esenyel federasyonunun tüzüklere ve yasalara ters davranışlarının, yasal olarak oluşturulmamış ceza kurullarıyla yarattığı kaos düzeninin ilk sorumlusu UBP’dir. Esenyel sadece mizacında yer eden UBP geleneklerine uymuş olmanın zavallı bir kurbanıdır. Hem de öyle zavallıdır ki, işlerin iyiden iyiye ters gittiğini, kulüp yöneticilerinin çoğunluğunun kendisine tepki gösterdiğini anlayamayacak, burnunun ucunu göremeyecek haldedir.

Hakemlerse baştan sona haklıdır. Hem gönüllü ve özverili bir çabayla sevilen bir spor etkinliğini idame ettirmeye çalış, hem de her gittiğin yerde dayak ye! Üstelik yediğin dayak da yanına kalsın! Suçluları caydırıcı ne bir ceza kurulu, ne de ciddi bir ceza. Bu kabul edilemeyecek bir durumdur.

Sonuç olarak UBP düzeni, kaos düzeni futbolu bile darmadağın etmiştir. Bu Kıbrıs Türk futbol tarihinde herhalde ilk defa gerçekleşen bir olaydır. Neredeyse yaz sezonuna gireceğimiz bu günlerde, ligler halen kopmuş ve devam edemez durumdadır!

Çözüm önerisi? Ortada somut, yasalara dayalı, geçerli bir çözüm yine yok. Bunun yerine rica ve minnetle, hiçbir hukuka dayanmayan, karşılıklı koşullar öne sürülerek maçları yeniden başlatma gayretleri var!...

Maçların yeniden başlayabilmesi için gerekli yasal değişikliklerin yapılmasını öneren birkaç sağduyu sahibi kişiye kulak asan yok!

Uzun sözün kısası, UBP hükümetleri memlekette sadece ekonomiyi ve politikayı yüzlerine gözlerine bulaştırmakla kalmayıp futbolu da mahvettiler.

Tek bir futbol federasyonunu bile organize edebilecek kapasiteden yoksun olan UBP, hangi yüzle devlet yönetimine talip oluyor?