Çözümün Yenisi ve Doğrusu!
Kıbrıs Türk toplumu liderliği veya KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gündemini Kıbrıs sorununa çözüm bulma çabaları oluşturuyor.
Adaylar çözüme nasıl ulaşacaklarına ilişkin hiçbir bilgi içermeyen içi boş sloganlarla en iyi "çözümü" başarabileceklerini iddia ediyor:
"Çözerse Serdar Çözer” ama nasıl çözer? Belli değil!
"Doğrusu Tufan Erhürman" "Yeni Şeyler Söyleme Zamanı!" Bunca hukuksuzluğa onay verip göz yumarken "doğrusu" benim diyebiliyor! Eskileri kaynatıp yeni diye önümüze sürüyor.
Ersin Tatar "Yeni bir geleceğe yürüyor"muş! Dilin kemiği yok. 60 yıllık çözümsüzlük formüllerini yeni diye önümüze sürüyor...
Kudret Özersay "Yeni Fikirlerle Proaktif Diplomasi" diyor. Çünkü o bu iş için yaratılmışmış! Proaktif diplomasi dediği Ankara'nın söylediklerini tekrarlamak...
Ve Akıncı "Cevap Bende" diyor. Ama onun da Crans Montana’da cevabı Çavusoğlu'ndan beklediğini gördük.
Kısacası bunların özünde birbirlerinden farkı yok. Yeni bir önermeleri yok! Söyledikleri de doğru değil! Doğrusu ne biliyor musunuz?...
Dünyamız iki kampa ayrılmıştır. Sermaye ve emek kampları! Bu iki kamp dünya çapında kıyasıya bir mücadele içindedir. Sermaye kampında olanların Kıbrıs'ta çözüm gibi bir derdi yoktur. Onlar statükonun korunması ve güçlendirilmesi için çalışıyorlar. Bu seçimlerdeki 11 adayın tümü de sermaye kampındadır!
Doğruyu söyleyen ve gerçekten yenilik isteyen, yeni bir Kıbrıs ve yeni bir dünya için mücadele edenler emek kampında olanlardır. Emek kampının önerisi kalıcı bir barış için bir bütün olarak emperyalist sisteme karşı mücadele etmektir.
Yaklaşık 60 yıldan beridir BM şemsiyesi altında, iki "toplum liderinin" ve aslında ABD, AB ve 3 garantör ülkenin (Türkiye, Yunanistan ve Britanya) müzakereleriyle Kıbrıs sorununun çözüleceğini hayal eden küçük burjuva dostlarımız bu olmayacak dua için bize de amin çektirmeye çalışıyorlar. Bu oyuna gelmedik! KSP olarak bugüne dek emperyalizmin yedeği olma baskısına karşı direndik. Buna karşı ülkemizde kalıcı barış için, halkların kardeşliği ve ulusların eşitliği temelinde yükselecek Anti-emperyalist Birleşik Cephe Hükümeti Programını hazırladık. Bu program emperyalizme karşı mücadeleyi ve adamızın bağımsızlaştırılmasını hedefler ve 8 maddeden ibarettir:
1-Tüm yabancı güçlerin Kıbrıs üzerinde mevcut tüm hak ve iddialarının reddi. (Yabancı ülkelerin tüm garantörlük haklarının, askeri üs ve birlik bulundurma haklarının reddi.)
2- Kıbrıs üzerinde hak iddia eden emperyalist güçlerle iş birliği yapıp Kıbrıs’ın Rum ve Türk işçi ve halkına ihanet eden tüm büyük burjuvaların mallarının karşılıksız olarak devletleştirilmesi.
3- Kilise ve vakıf dahil, büyük toprak sahiplerinin topraklarının ve bu topraklar üzerindeki ev vb. taşınmazların karşılıksız olarak devletleştirilmesi ve boşaltılacak olan İngiliz, Türk ve Yunan askeri üs alanlarının ve bunlar üzerindeki taşınmazların, halen yoksul olan eski sahiplerine öncelikli olarak dağıtılarak mağduriyetlerinin ortadan kaldırılması; tüm bu toprak ve taşınmazların zorunlu göçler ve katliamlar nedeniyle mülksüzleştirilmiş her milliyetten Kıbrıs halkının tüm kesimlerinin ve topraksız köylülerin ve evsiz işçi ve memurların kullanımına sunulması.
4- Her iki milliyetten Kıbrıs halkının ulusal haklarının güvence altına alınması. Kıbrıslı Rumlar ve Türkler ve diğer azınlıklar arasında milli ve dini düşmanlığı körükleyen tüm örgüt ve faaliyetlerin yasaklanması.
5- Anti-emperyalist Birleşik Cephe hükümetini iktidara getiren ve bu iktidarı koruyan esas güç olarak işçi ve emekçi kesimlerin yaşam şartlarının iyileştirilmesi için gerekli tüm tedbirlerin alınması.
6- Kıbrıs işçi sınıfı saflarında milli-dini ayrılıklara dayalı örgütler kurulmasının, işçi sınıfının örgütlerinin milli-dini temellerde bölünmesinin yasaklanması.
7- Bu programın zaferi için çalışan tüm yabancı ve kaçak işçilere zaferden sonra oluşturulacak yeni Kıbrıs’ta vatandaş olma hakkının verilmesi.
8- Bu programa uygun olarak yerleşim, dolaşım ve mülkiyet özgürlüğünün sağlanması. Bu programı kendini devrimci ve anti-emperyalist "sol" olarak tanımlayan tüm parti, örgüt, grup ve bireylere iş ve güç birliği zemini olarak sunuyoruz!
Adaylar çözüme nasıl ulaşacaklarına ilişkin hiçbir bilgi içermeyen içi boş sloganlarla en iyi "çözümü" başarabileceklerini iddia ediyor:
"Çözerse Serdar Çözer” ama nasıl çözer? Belli değil!
"Doğrusu Tufan Erhürman" "Yeni Şeyler Söyleme Zamanı!" Bunca hukuksuzluğa onay verip göz yumarken "doğrusu" benim diyebiliyor! Eskileri kaynatıp yeni diye önümüze sürüyor.
Ersin Tatar "Yeni bir geleceğe yürüyor"muş! Dilin kemiği yok. 60 yıllık çözümsüzlük formüllerini yeni diye önümüze sürüyor...
Kudret Özersay "Yeni Fikirlerle Proaktif Diplomasi" diyor. Çünkü o bu iş için yaratılmışmış! Proaktif diplomasi dediği Ankara'nın söylediklerini tekrarlamak...
Ve Akıncı "Cevap Bende" diyor. Ama onun da Crans Montana’da cevabı Çavusoğlu'ndan beklediğini gördük.
Kısacası bunların özünde birbirlerinden farkı yok. Yeni bir önermeleri yok! Söyledikleri de doğru değil! Doğrusu ne biliyor musunuz?...
Dünyamız iki kampa ayrılmıştır. Sermaye ve emek kampları! Bu iki kamp dünya çapında kıyasıya bir mücadele içindedir. Sermaye kampında olanların Kıbrıs'ta çözüm gibi bir derdi yoktur. Onlar statükonun korunması ve güçlendirilmesi için çalışıyorlar. Bu seçimlerdeki 11 adayın tümü de sermaye kampındadır!
Doğruyu söyleyen ve gerçekten yenilik isteyen, yeni bir Kıbrıs ve yeni bir dünya için mücadele edenler emek kampında olanlardır. Emek kampının önerisi kalıcı bir barış için bir bütün olarak emperyalist sisteme karşı mücadele etmektir.
Yaklaşık 60 yıldan beridir BM şemsiyesi altında, iki "toplum liderinin" ve aslında ABD, AB ve 3 garantör ülkenin (Türkiye, Yunanistan ve Britanya) müzakereleriyle Kıbrıs sorununun çözüleceğini hayal eden küçük burjuva dostlarımız bu olmayacak dua için bize de amin çektirmeye çalışıyorlar. Bu oyuna gelmedik! KSP olarak bugüne dek emperyalizmin yedeği olma baskısına karşı direndik. Buna karşı ülkemizde kalıcı barış için, halkların kardeşliği ve ulusların eşitliği temelinde yükselecek Anti-emperyalist Birleşik Cephe Hükümeti Programını hazırladık. Bu program emperyalizme karşı mücadeleyi ve adamızın bağımsızlaştırılmasını hedefler ve 8 maddeden ibarettir:
1-Tüm yabancı güçlerin Kıbrıs üzerinde mevcut tüm hak ve iddialarının reddi. (Yabancı ülkelerin tüm garantörlük haklarının, askeri üs ve birlik bulundurma haklarının reddi.)
2- Kıbrıs üzerinde hak iddia eden emperyalist güçlerle iş birliği yapıp Kıbrıs’ın Rum ve Türk işçi ve halkına ihanet eden tüm büyük burjuvaların mallarının karşılıksız olarak devletleştirilmesi.
3- Kilise ve vakıf dahil, büyük toprak sahiplerinin topraklarının ve bu topraklar üzerindeki ev vb. taşınmazların karşılıksız olarak devletleştirilmesi ve boşaltılacak olan İngiliz, Türk ve Yunan askeri üs alanlarının ve bunlar üzerindeki taşınmazların, halen yoksul olan eski sahiplerine öncelikli olarak dağıtılarak mağduriyetlerinin ortadan kaldırılması; tüm bu toprak ve taşınmazların zorunlu göçler ve katliamlar nedeniyle mülksüzleştirilmiş her milliyetten Kıbrıs halkının tüm kesimlerinin ve topraksız köylülerin ve evsiz işçi ve memurların kullanımına sunulması.
4- Her iki milliyetten Kıbrıs halkının ulusal haklarının güvence altına alınması. Kıbrıslı Rumlar ve Türkler ve diğer azınlıklar arasında milli ve dini düşmanlığı körükleyen tüm örgüt ve faaliyetlerin yasaklanması.
5- Anti-emperyalist Birleşik Cephe hükümetini iktidara getiren ve bu iktidarı koruyan esas güç olarak işçi ve emekçi kesimlerin yaşam şartlarının iyileştirilmesi için gerekli tüm tedbirlerin alınması.
6- Kıbrıs işçi sınıfı saflarında milli-dini ayrılıklara dayalı örgütler kurulmasının, işçi sınıfının örgütlerinin milli-dini temellerde bölünmesinin yasaklanması.
7- Bu programın zaferi için çalışan tüm yabancı ve kaçak işçilere zaferden sonra oluşturulacak yeni Kıbrıs’ta vatandaş olma hakkının verilmesi.
8- Bu programa uygun olarak yerleşim, dolaşım ve mülkiyet özgürlüğünün sağlanması. Bu programı kendini devrimci ve anti-emperyalist "sol" olarak tanımlayan tüm parti, örgüt, grup ve bireylere iş ve güç birliği zemini olarak sunuyoruz!
26 Eylül 2020, Avrupa gazetesi
Yorumlar
Yorum Gönder