Ya barbarlık içinde çöküş, ya sosyalizm!

Bugün kapitalist devlette burjuvazinin konumu ile işçi ve emekçilerin konumunu ele almak istiyorum. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, milyarlarca işçi ve emekçinin yarattığı zenginliğe küçücük bir azınlık el koyuyor. Bir avuç azınlığın elindeki zenginlik akıl almaz boyutlarda... Milyarlarca insan ise açlık ve yoksulluk sınırında yaşıyor. Zengin ve sömürücü haydutlarla yoksul üreticiler arasındaki fark giderek açılıyor!

2008’de dünyada 1125 dolar milyarderi vardı. Bunların toplam varlığı 4,4 trilyon dolardı. 2018’de dolar milyarderlerinin sayısı 2754’e çıktı. Bunların elindeki servetin dolar olarak karşılığı 9,2 trilyon. Credit Suisse adlı bir İsviçre bankasının 2010’da yayınlamaya başladığı Küresel Servet Raporu'nda şu bilgiler veriliyor:

2010 yılında, toplam hane halkının gelir piramidinin en üst dilimindeki yüzde 8’i, 154 trilyon dolarla, toplam servetin yüzde 79,7’sine sahipti. 2017 yılında dünya nüfusunun en zengin yüzde 8,6’lık kesiminin elindeki servet 239 trilyon dolarla, tüm servetin yüzde 85,6’sına yükseldi.

Serveti 10 bin doların altında olan en alt dilim, 2010’da toplam hane halkının yüzde 68,4’ünü oluşturuyordu. Bu kesim 8,2 trilyon dolarla toplam servetin yüzde 4,2’sine sahipti. Bu kesimin toplam hane halkı içindeki oranı, 2017’de yüzde 70’e yükselirken, servetten aldıkları pay 7,6 trilyon ile yüzde 2,7’ye geriledi.

2018 yılında tek bir kişinin elindeki servet ilk kez 100 milyar dolar sınırını aştı. Amazon şirketinin kurucusu ABD’li Jeff Bezos’un serveti 112 milyar dolardı. Bu servet GSYİH sıralamasında yer alan 192 devlet içinde 132 devletin GSYİH’inden yüksektir.

Bir yanda böyle bir zenginlik, diğer yanda yetersiz beslenme, hastalık vb. nedenlerle her 5 saniyede bir çocuk ölümü...

Savaştan kaçan, kamplarda sürünen milyonlarca insan!

Artık felaket hâline gelen iklim değişikliği sonucu yüzbinlerce yaşam türünün yok oluşu...

Yaşadığımız dünya böyle bir dünya... Bu aslında isyana çağrıdan başka bir şey değildir!

Bugün isyan etmeyenler günün birinde mutlaka isyan edecektir. İsyanlar büyüyecektir.

Biz komünistlerin görevi, böyle isyanlar gündeme geldiğinde bu isyanlara doğru önderlik ederek, bunları proletarya önderliğinde devrimlere dönüştürmektir. Bu kuşkusuz çok zor bir görevdir. Zor olan bu görevi başarmak için örgütlenmekten başka çaremiz yoktur. Siyasal alanda, mesleki alanda, sosyal alanda, her düzeyde örgütlenmek zorundayız. Mali sermayenin temsilcilerini, emperyalist burjuvaziyi, demokratik örgütlerimizle kuşatmak ve alaşağı etmek için örgütlenmeliyiz!

Kapitalizmin/emperyalizmin bir tek alternatifi vardır: Sosyalizm/komünizm. Komünistler açısından görev, bu gerçeği bıkmadan usanmadan işçi sınıfına ve emekçilere taşımak, onları bu gerçeğin bilinciyle donatmak ve örgütlemektir. Bu başarılamazsa, emperyalizm kendisiyle birlikte bütün insanlığı da barbarlık içinde çöküşe götürecektir.

(Bu yazıda Yeni Dünya İçin Çağrı dergisinden yararlanılmıştır.)

 

27 Mart 2021, Avrupa gazetesi

Yorumlar

Popüler Yayınlar