Anastasiades samimiyetini kanıtlayabilir mi? (1)
Geçtiğimiz perşembe akşamı (16 Eylül 2021) Avrupa futbol gecelerinden biriydi... Kıbrıs futbol takımlarından Omonia, deplasmanda Kazakistan’ın Kairat takımıyla berabere kalırken, Anorthosis de kendi yerinde Sırbistan'ın Partizan takımına 1-0 mağlup oldu. Ya bizim takımlarımız?... Mesela bir Çetinkaya, MTG, Gönyeli, Yenicami, Ocak neden Avrupa futbol turnuvalarında yok?!... Yalnız futbol mu?... Hiçbir uluslararası spor olayında yokuz! Bunun nedenlerinin kaçımız farkındayız acaba?...
Bir NATO planı çerçevesinde; ABD, İngiltere, Türkiye ve Yunanistan'ın işbirliği içinde gerçekleştirdiği 15-20 Temmuz 1974 operasyonları sonucunda, adamız fiili olarak taksim edilmiştir. Güney Kıbrıs'ın Türklerden, kuzeyin de Rumlardan etnik olarak temizlenmesi operasyonlarında, Kıbrıslı Rum ve Türk burjuvalar birlikte hareket etmiştir...
Ana yurdumuz Kıbrıs'ın bölünmüşlüğünün baş sorumlusu Anglo-Amerikan emperyalizmidir. Ancak bu suça ortak olan, ve onlar olmasa ülkemize ve halkımıza karşı bu suçların işlenmesi mümkün olamayacak olan başka unsurlar da var. Bu unsurların başında da Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk işbirlikçi burjuvalar, yerel hakim sınıflar gelir.
Emperyalist Anglo-Amerikan planlarına çomak sokabilecek olanaklara sahip olan Rum burjuvalar, adanın taksiminde o denli işbirliğine soyundular ki, emperyalist güçlerin çıkarlarına zarar verecek her türlü girişimden titizlikle kaçındılar ve kaçınmaktadırlar.
Kıbrıslı Rum burjuvazi, Kıbrıslı Türk burjuvazinin Kıbrıs Cumhuriyeti yönetiminden çekilmesini fırsat bilerek, yıllardır Kıbrıs temsilciler meclisinde tek yanlı olarak geçirdiği yasalara bile saygı göstermemekte, attıkları her adımda adanın taksimini kalıcılaştırma yönünde ilerlemektedir. Bunun en bariz uygulaması, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti içindeki vatandaşlık haklarının açıkça ihlal ve inkar edilmesinde görülmektedir...
Kuzey’de oluşturulan ve Türkiye'nin bir alt yönetiminden başka bir şey olmayan işgal rejimi, Kıbrıslı Rumlara karşı çok büyük haksızlıklar ve baskılar uygulayan bir rejimdir. Farklı uluslardan halkların dostluğunu ve kardeşliğini değil, düşmanlıkları ve ayrımcılığı temel alan bu rejim, Kıbrıslı Rumların Kıbrıs'ın kuzeyindeki mal ve mülklerini gasp edip yağmalayarak, kültürel varlıklarını yok etmeye çalışarak, baskı ve terör yöntemleriyle onları ata topraklarından kovarak; ve Kuzey Kıbrıs'a yabancı nüfus taşıyarak, ırkçı, ayrılıkçı ve ilhakçı bir rejim olduğunu çoktan ortaya koymuştur.
Fakat Kıbrıs’ın güneyindeki yönetim de, bölgedeki Türk nüfusu terörize etmek suretiyle kovarak ve onların varlığını sözde hukuk kuralları çerçevesinde gasp etmekle, kuzeydekinden nitelik olarak farkı olmadığını kanıtlamış bir yönetimdir.
Anglo-Amerikan emperyalistlerinin himayesinde, uluslararası anlaşmaları çiğneyerek Kıbrıs Cumhuriyeti'ni ikiye bölen taraflardan biri olan Kıbrıs Rum burjuvazisi, Kıbrıs Cumhuriyeti'ne BM kararları ile sahip çıkarken, adanın bölünmesinin sorumlusu sanki Kıbrıslı Türk emekçilermiş gibi, cumhuriyetin Türkçe konuşan vatandaşlarını sürekli olarak ayrımcı ve ırkçı muameleye tabi tutmakta, onların vatandaşlık haklarını çiğnemektedir.
Hal böyleyken, Anastasiades “Kıbrıs Cumhuriyeti'ne geri dönelim” çağrısı yaptı! Ne kadar inandırıcı geldi bu çağrı size? Anastasiades gerçekten samimi mi?
Hani derler ya ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz!
Dilin kemiği yok. İsteyen istediğini söyler. Politikanın yalanlar üzerine kurulduğu burjuvazinin dünyasında atış serbest! Ama bir de icraate bakalım! İcraati, Anastasiades'in samimi olduğunu gösterecek mi?
(...devamı)
18 Eylül 2021, Avrupa gazetesi
Yorumlar
Yorum Gönder