Anastasiades samimiyetini kanıtlayabilir mi? (2)

Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti çerçevesindeki toplumsal hakları, TC ve gerici Türk yönetimi tarafından reddedilmiş, toplum yarım asırdan fazla bir süredir uluslararası hukuk dışında yaşamaya mahkum edilmiştir...

Kıbrıs Cumhuriyeti, adanın güney yarısında varlığını Kıbrıslı Rum egemenlerin kontrolünde sürdürmeye devam ederken, Kıbrıslı Türkler adanın kuzeyinde, Türkiye'nin fiili işgali altındaki topraklarda, uluslararası hukuk dışı bir idare altında, Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasından kaynaklanan tüm toplumsal haklarından yoksun olarak, cumhuriyetin garantörlerinden biri olan Türkiye Cumhuriyeti tarafından uluslararası hukuk dışında yaşamaya ve vatansızlığa mahkum edilmiştir!

Diger iki garantör Britanya ve Yunanistan da bu haksızlığa zemin hazırlayıp destek veriyor. Yani onlar da işlenen suça ortak...

Sıkıntı bu kadarla da kalmıyor!

Kıbrıs Cumhuriyeti devletini ele geçiren ırkçı ve şoven Kıbrıs Rum burjuvaları, Kıbrıslı Türklerin cumhuriyet içerisindeki bireysel haklarını da gasp etme yolunu seçmiştir.

Güney Kıbrıs yönetimi, Kıbrıslı Türklere karşı hayatın her alanında ırkçı, ayrımcı ve ayrılıkçı baskılar uygulamaktadır. Kıbrıslı Türklere kimlik ve pasaport çıkarırken, Kıbrıslı Rum vatandaşlardan farklı ve ayrımcı kriterler uygulanmaktadır. Kıbrıslı Türkler tapu dairelerinde büyük zorluklarla karşılaşmaktadır. Mahkemelerde, Kıbrıslı Türklerin davaları iç hukuku tüketemeyecek yöntemlerle uzatılmakta, AB İnsan Hakları Mahkemesi gibi daha etkili sonuçlar alabilecekleri kurumlara başvurmaları engellenmeye çalışılmaktadır.

Kıbrıslı Türklerin yabancı olan eşlerine, yabancılarla evliliklerinden doğan çocuklarına vatandaşlık verilmemekte; Kıbrıs kökenli olup adadan cumhuriyet yönetimi kurulmadan önceki yıllarda yurt dışına göç etmiş Kıbrıslı Türklerin ailelerinin vatandaşlık hakları inkar edilmekte; neredeyse 50 yıldır, Türkiye'den göç edenlerle Kıbrıs'ın kuzeyinde iç içe yaşayan Kıbrıslı Türklerin, bu insanlarla duygusal bağlar oluşturup evlilik yapması sanki normal değilmiş gibi, Kıbrıslı Türklerin Türkiye'den göç eden kişilerle yaptığı evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakkı inkar edilmekte; bu insanlarımız kimliksiz ve vatansız yaşamak zorunda kalmaktadır. Bu yüzden de yaşamlarının her safhasında, Kuzey Kıbrıs dışındaki ülkelerle kurdukları her ilişkide büyük zorluklarla karşılaşmaktadırlar.

Anastasiadis liderliğindeki Güney Kıbrıs egemenleri, dünyanın başka ülkelerinden gelerek Kıbrıs'a yerleşen yabancılara milyon eurolar karşılığında bol keseden vatandaşlık dağıtırken, insanlarımızın vatandaşlık hakkının inkar edilmesi kabul edilemez bir durumdur. Kıbrıs Rum Burjuvazisinin bu tavrı, Kıbrıslı Türkleri doğrudan doğruya Türkiye burjuvazisinin kucağına itmektedir.

Kıbrıs Rum Burjuvazisinin bugünkü ortamda Kıbrıslı Türklere verdiği mesaj şudur: "Türkiye’nin kucağına koşun, Türkiye'ye ilhak olun!"

Bu tavırlarıyla onlar, Anglo-Amerikan emperyalistlerinin işbirlikçisi, Türkiye ve Kıbrıslı Türk burjuvaların gizli müttefiki olduklarını ıspatlamaktadırlar. Kıbrıslı Rum burjuvazisinin bu tavrını şiddetle protesto ediyor ve kınıyorum... Kabul edilemez tavırlarla karşı karşıya olduğumuz bu ortamda, Anastasiades'in cumhuriyete geri dönme önerisi bana hiç de inandırıcı gelmedi... Bunun samimiyetten uzak, art niyetli ve iki yüzlü bir öneri olduğunu düşünüyorum.

Atmamız gereken iki buyuk adım vardır:

1. Kıbrıslı Türklere cumhuriyet yönetiminin vatandaşları olarak derhal hak ettikleri itibar gösterilmeli,  hukuksal hakları ve vatandaşlık hakları derhal iade edilmelidir.

2. Türkiye, Yunanistan, Britanya ve ABD’ yi Kıbrıs'ta kalıcı bir barışın sağlanmasına zorlayacak anti-emperyalist bir halk hareketi örgütlenmelidir.

Özellikle bu ikinci adımı Kıbrıs halkı olarak bizim atmamız gereklidir. Tüm milliyetlerden Kıbrıs halkı olarak, barış, demokrasi ve özgürlük için güç birliği içinde, yepyeni bir mücadeleyi örgütlemeliyiz. Böylesi bir mücadale olmaksızın, ne Kıbrıs sorunu çözülür, ne de Kıbrıs halkı üzerinde oynanan oyunlar, yaratılan baskı ve haksızlıklar son bulur! 

 

21 Eylül 2021, Avrupa gazetesi


Yorumlar

Popüler Yayınlar