Bizim gündemimiz bu olamaz!

Ankara Sucuoğlu’nu istemiyormuş! Sunat Atun, Tayyip Bey'in gözdesiymiş! Hükümet Sunat Atun’un hatırına bozulup yeniden kurulmuş... Yaşananlar KKTC iç siyasetiyle alakalıymış! Ankara'nın müdahalesi söz konusu değilmiş!...

Ülke, yüksek devalüasyon ve enflasyonla yangın yerine dönmüş halde... Hıyarın kilosu 50 TL!

İşçi ve emekçiler açlık sınırının da altında yaşamaya mahkum edilmiş... Küçük esnaf iflasın eşiğinde! Yüzlerce işletme gizli iflas halinde... Hatta bankalar bile çok zor durumda ve yeni banka iflasları sürpriz olmayacak... Bankalardaki mevduatların yüzde 75'i döviz mevduatı! Bu döviz mevduatları bankaların elinde adeta birer saatli bomba gibi duruyor. Çünkü döviz kredisi kullanan yok!

Siyasi alanda ülke tam bir çıkmaz içinde... Başımızda, iki devletlilik maskaralığının peşinde koşan çakma bir toplum lideri!

Tüm bu sorunlar ortada dururken, işi gücü bıraktık, halkın tabiriyle "tam bir komedi tiyatrosu" izliyoruz. Kıbrıs'ın kuzeyindeki siyasi ortamdan tiksinir hale geldik...

Ünal Üstel başbakan olsun mu?... Sunat Atun maliye bakanı olsun mu?...

Kıbrıs Türk halkının gündemi bu olamaz! Olmamalı! Bu gündem sahte bir gündem... Bu gündemin amacı gerçekleri halktan gizlemek... Bu gündemin perde gerisinde, daha başka art niyetli girişimler de var.

Bu gündem, yerli siyasetçilerin belirlediği bir gündem değil! Bu sahte gündemi dayatan Ankara!

Ankara'daki dinci gerici faşist iktidarın ajanları ülkemizde fink atıyor... Gündem bozup gündem yaratıyorlar. Hükümet bozup hükümet kuruyorlar.

Ama bize lazım olan bu değil! Bu sahte gündemleri elimizin tersiyle itip kendi gündemimizi belirlememiz gerek... Ankara'nın oyun kurucularının peşinde koşmak yerine, oyun kurucu biz olmalıyız!

Bizim gündemimiz tüm muhasebe işlemlerini istikrarlı bir para birimine endekslemek olmalı...

Bizim gündemimiz asgari ücreti en düşük memur maaşına endekslemek olmalı...

Bizim gündemimiz özel sektör çalışanlarının sendikalaşması olmalı...

Bizim gündemimiz etkili bir ekonomik ve siyasal planlama yapabilmek için nüfus sayımı yapmak olmalı...

Bizim gündemimiz, halkımızın yaşadığı topraklar üzerinde egemenliği olmalı!

Toplumun umutları ancak bu toplum kendi iradesine sahip olabilirse yükselir... Yoksa Ankara'nın her aklına estiğinde hükümet değiştirmesi ve bunun için yok ekonomik paket, yok mali destek gibi silahları kullanması toplumun önünü karartmaktan başka bir işe yaramaz... Ankara'nın bu yobaz, faşist ve dikta yönetiminden bıktık usandık!

Bunu Ankara'nın yüzüne haykırabilecek yürekli bir liderlik lazım bize!

Bu iş KKTC'deki parlamento partileriyle mümkün değildir... UBP gibi sicili karanlık, yağcı yardakçı ve yalakalardan oluşan bir partiyle bu iş hiç olmaz. UBP hiçbir olumlu motivasyon yaratamaz!

Kuzey Kıbrıs'ta iradenin halka geçmesi demek, Kuzey Kıbrıs halkının kendi topraklarında egemen olması demektir.

İşgal altındaki bu topraklarda egemen olabilmenin yolu da ANTİ-EMPERYALİST BİRLEŞİK CEPHE'yi oluşturmaktır...

14 Mayıs 2022, Avrupa gazetesi