Bile bile lades...

Türkiye'deki seçimlerin demokratik bir ortamda ve adil şekilde gerçekleştiğine inanmayanlardanım... Seçim öncesinde, seçim esnasında ve sonrasında dönen dolaplara ilişkin çok söylenti var. Fakat üstünde durmak istediğim konu bu değil...

Bu seçime damgasını vuran olgu, "sol" olarak bilinen parti ve örgütlerin oluşturduğu ittifakın büyük burjuvazinin bir kanadına karşı diğer kanadını desteklemesi, kitleleri burjuvazinin peşinde sürüklemesiydi... Özellikle Türkiye Komünist Partisi bu noktada çok vahim bir hata yapmıştır. Solun, komünistlerin derdi tek adam rejimini yıkmak mı, yoksa burjuva iktidarını yıkmak mı?...

Hitler'in Almanyası tek adam rejimi miydi, yoksa Hitler'in arkasında Alman tekelci sermayesi mi vardı?... Erdoğan Türkiye'yi gerçekten tek başına mı yönetiyor, yoksa arkasında Türk tekelci sermayesi mi var?...

Haber kanallarındaki görüntülere bakılırsa Erdoğan çok hasta... Adam adeta ruh gibi dolaşıyor. Kendi kendini yönetmekten aciz bir adamın ülkeyi tek başına yönettiğini düşünmek ve seçim stratejisini bu senaryo üzerinden oluşturmak, sol adına tam bir fiyaskodur, bile bile ladestir!

Bu seçimlerin asıl mağlubu Türkiye soludur... Bu sol ya sağlam bir özeleştiri yapar ve sınıf mücadelesine yönelir, ya da burjuva partiler içinde eriyip gider...

Öte yandan, Kıbrı'sın kuzeyindeki uluslararası hukuk dışı yapılanmanın gerçekleştireceği ara seçimlerde de Tacan Reynar vakası gündemde...

Yüksek Seçim Kurulu'nu, Tacan'ın adaylığını düşürdüğü için suçlayamam... Çünkü bu yasa, doğruluğu-yanlışlığı bir yana, KKTC seçim yasalarına yeni girmedi, bu seçime özgü değil, hep oradaydı... Bir hakim olarak Tacan'ın bunu çok iyi bilmesi gerekirdi... 

Kanada'dan yeni dönen Tacan'ın, bunu bile bile ara seçimlerde aday olması düşündürücüdür... Şimdi bunun özeleştirisini yapmak yerine, yasayı eleştiriyor. Bunu aday olmadan önce yapmalıydı...

Yurtdışında oturanlar oy verebiliyorsa, aday da olabilmelidir. Seçebilen herkes seçilebilmelidir de!
Ama bu ayrı bir tartışma konusudur... 

Halkımızın ucuz kahramanlık gösterilerine ihtiyacı yoktur... Bir önceki seçimlerde boykot, hemen ertesi seçimlerde aday olma tutarsızlığı kitleleri siyasi olarak eğitmez, onları siyasi mücadeleye kazandırmaz... Hele de böylesine bir bile bile lades, kitlelerin güvenini kaybetmekten başka bir şeye hizmet etmez!

 

6 Haziran 2023, Avrupa gazetesi