Çalışanlara layık görülen asgari ücret...

Türkiye'de Asgari Ücret Tespit Komisyonu, üçüncü toplantısının ardından yeni asgari ücretin yüzde 34 artışla net 11 bin 402 TL olarak belirlendiğini açıkladı. Bu rakam, Kıbrıs'ın kuzeyınde bugün itibariyle geçerli kurlardan, dolar bazında yaklasık 435 dolar eder... Euro bazında ise 400 euro! 

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu, TÜRK-İŞ de, Haziran 2023'e ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıkladı. Verilere göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 10 bin 373 TL'ye, yoksulluk sınırı 33 bin 788 TL'ye yükseldi. Bekar bir çalışanın "yaşama maliyeti" de aylık 13 bin 471 TL'ye çıktı. Buna göre, net 11,402 TL olan asgari ücret bekar bir çalışanın bir aylık yaşam maliyetini karşılamıyor...

Ama Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol'a göre, bu işverenler tarafından yapılmış bir özveriymiş! Asgari ücrete ara zam yapılması konusunda işçi, işveren ve hükümetin mutabık kaldığına işaret eden Akkol şöyle konuştu:

"Bu mutabakat da başlı başına bir özveridir. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Süreç boyunca da tüm paydaşlarımızın faydası için hep beraber azami gayret gösterdik. Sosyal diyalog içinde, çalışma arkadaşlarımızın ve işletmelerimizin beklentilerini dikkate alan dengeli bir rakam için çalıştık. Bugün bütün imkanlarımızı sonuna kadar zorlayarak, hem çalışanlarımızı ve emekçilerimizi, hem de işletmelerimizi ve istihdamımızı gözeten bu rakama teşkilatımız olarak 'evet' demenin memnuniyeti içindeyim."

"Birliktelik ruhuna çok büyük önem veriyoruz ve bu birliktelik ruhunun ülkemize değer kattığını düşünüyoruz. Her ortamda ifade ediyorum, bugün de ifade edeceğim. Biz, devlet, işçi, işveren diye bir ayrıma inanmıyoruz. Biliyoruz ki, işçi, işveren ve devlet ayrılmaz bir bütündür. Çalışan olmadan zaten işveren olmuyor, işveren olmadan da çalışan olmaz. Devlet olmadan da zaten hiçbiri olmaz. Bugün devletimizin liderliğini yaptığı bu süreçte, kamu, işçi ve işveren olarak üçlü mutabakatla asgari ücreti tekrar güncelledik. Bu birliktelikten de hakikaten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bundan sonraki dönemlerde de bugün yaşadığımız iş birliği ruhunu sürdürmeye devam edeceğiz. Bu ruha her daim, her zaman ihtiyacımız var." 

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay da, 

"Yeni asgari ücret ülkemize hayırlı olsun. Bu sene yüzde 34 ara zam oldu. Enflasyon durmadığı müddetçe zammın bir anlamı yok. Belirlenen rakam şu anda 486 dolara karşılık geliyor. Bu, dolar üzerinden baktığınızda asgari ücrette ulaşılan en yüksek düzey. Bu mükemmel bir şey mi, değil ama bugünün şartlarında yapılması gereken buydu" diyerek, asgari ücrete methiyeler düzdü!

KKTC'de ise son asgari ücret, brüt 13,563 Türk lirası olarak 01 Ocak 2023 tarihinden beri yürürlüktedir. Bu da net olarak aylık 11,800 TL yapar. Türkiye'de 11.402, Kuzey Kıbrıs'ta 11,800! Anası gibi danası! Çalışanları ayda 400 euroya mahkum edenler bir de utanmadan övünüyor. 

Asgari ücret enflasyon seviyesinin üzerindeymiş... Yalan! Bu asgari ücretle alım gücü enflasyonun üzerinde korunuyormuş... Kuyruklu yalan! Sadece bu yazının yazıldığı dünden bugüne kurlarda meydana gelen değişiklikler, işçi ve emekçinin alım gücünü daha da aşağılara çekmiştir. 

Recep Tayyip Erdoğan yönetiminde, Türkiye ekonomisi çökertilmiştir. Hazine tam takır kuru bakır! Darphane her gün karşılıksız para basıyor. Darphane bastıkça TL'nin değeri düşüyor. İşçiler ve emekçi halk daha da yoksullaşıyor... Ama kitleler yoksullaşırken çok küçük bir azınlık servetlerine servet katıyor. Banka hesapları milyon değil, milyar dolarlarda yüzüyor.... 

Pek sayın sermaye sahipleri, devlet, işçi ve işveren diye bir ayrıma inanmıyorlarmış. İşçi, işveren ve devlet ayrılmaz bir bütünmüş! Ama birliktelik nedense hep işverenlere, sermaye sahiplerine yarıyor. İşçilerle işverenler böylesine ayrılmaz bir bütünün parçalarıysa, bankalardaki milyar dolarlardan isçilerin payına düşen neden yoksulluk ve açlık sınırının altındaki rakamlar oluyor? Patronlar milyarlarını ayrılmaz bir bütün oluşturduklarını iddia ettikleri işçi ve emekçi kesimlerle neden paylaşmıyor? Neden onlar her türlü konfor ve lüks içinde yaşarken, işçilerin ve çalışanların iki yakası bir türlü bir araya gelemiyor? 

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay da, bu sahtekârlıklara prim vermekle temsil ettiği sınıfa ihanet içindedir. Sendikal hareketin sarı sendikacıların kontrolü altında olması, işçi hareketinin hem Türkiye'deki, hem de dünyadaki en büyük zaafıdır. Özgür Burak Akkolları yenmeden önce Ergün Atalayları yenmek zorundayız.

 

1 Temmuz 2023, Avrupa gazetesi