Fransız ayaklanmalarının düşündürdükleri... (1)
Geçtiğimiz salı günü Paris'in Nanterre banliyösünde Cezayir asıllı 17 yaşındaki Fransız Nahel Merzouk'un polis tarafından öldürülmesinin ardından, Fransa'da protesto gösterileri başladı.
Dünyaya insan hakları dersi verme iddiasındaki Fransız emperyalistleri, tam bir toplumsal çöküşün eşiğinde!
Fransız halkı önce emeklilik yaşının yükseltilmesi kararı karşısında ayaklanmıştı. Şimdi de polis şiddetine karşı sokaklarda!
Bir ayaklanmanın veya devrimin başlaması için her zaman acil bir nedene ihtiyaç duyulduğu bilinen bir gerçektir... Nahel Merzouk'un öldürülmesi de işte böyle bir neden oluşturdu.
Kuşkusuz, yaşanan bu ayaklanmanın ardında yatan gerçek nedenler başkadır. Sadece Fransa'da değil, tüm dünyada çok derin ekonomik krizler söz konusudur. Emperyalist kapitalizm, üretimde bolluk, ama alım gücü gerileyen işçi kitlelerinin daralan talebinden kaynaklanan bir ekonomik bunalım içerisindedir. Buna emperyalist tekellerin kendi aralarındaki rekabetin yol açtığı sorunlar da eklendikçe, işler iyice içinden çıkılmaz hale geliyor.
Maliyetleri düşürmek ve çalışma saatlerini artırmak suretiyle işçiler daha da yoksullaşırken, daha uzun süreyle çalışmak zorunda bırakılıyorlar. Geçim sıkıntısı çeken işçi ve emekçi kitleleri, korkularını ve öfkelerini ayaklanmaya dönüştüyor...
Bir şey netleşiyor: İsyanlar, işçi sınıfının işsiz ve çok düşük maaş alan, örgütsüz ve geniş bir alana dağılmış kesiminin (ne kadar örgütsüz olursa olsun) bir eylem ve örgütlenme biçimidir! İşçi sınıfının işsiz ve çok düşük maaşlı kesiminin örgütsüz olması ve toplum içinde dağılmış olması, içinde bulundukları durumu yansıtan şiddetli bir tepki ve örgütlenme patlaması olarak isyanların çıkmasına neden oluyor.
Bundan, içinde yaşadığımız mevcut toplumun bir yasasını çıkarabiliriz: işçi sınıfının bu kesiminin durumu devam ettiği sürece, bu kesimin isyanları da devam edecektir.
Komünist hareket için, ülkemizin demokratları için, insanımızı, gençliğimizi, milletimizi sevenler için bu ne anlama gelir?... Mevcut kapitalist sistemi ve mali oligarşinin egemenliğini devirmeyi amaçlayan demokratik nitelikte bir siyasi amaç yaratabilmek için, isyanları desteklemeli ve isyancılara katılmalı mıyız?...
Bunu yapabilecek, bu sonuca ulaşabilecek tek güç, işçi sınıfının örgütlü kesimi, sendikalı kesimi, başında işçiyi ve milleti savunan, mali oligarşiye karşı çıkan bir partinin önderlik ettiği sendikalardır.
4 Temmuz 2023, Avrupa gazetesi
Yorumlar
Yorum Gönder