Biraz da Futbola Bulaşmış Siyaset!
Aslında kabahat Rum yönetici sınıflarında! "Bu ülkede işgal vardır. İşgale son vermeden işgal altındaki bölgelerden hiçbir kurumla ilişki kurulamaz" deyip direnişçi bir tavır takınmak yerine, işbirlikçilik yaptıkları emperyalist büyük güçlerin çıkarlarına uygun hareket ettikleri için Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğüne ve statükonun devamına çanak tutmaktadırlar. Doğrusu işgal bölgelerinin kurumlarını ne Avrupa Parlamenterler Konseyi'ne, ne de başka hiçbir merciye sokmamaktır. AB de aynı şekilde işgal altındaki bölgelere, "Kıbrıs Türk toplumuna yardım" adı altında ciddi bir mali katkı sağlamakla işgalin yerleşmesini desteklemekten başka hiçbir şey yapmıyor. Doğru olan Kıbrıslı Türklere de işgal edilmiş topraklarda kısılıp kalmış olan Maronit ve Rumlara yapıldığı gibi, aynı düzeyde yardım yapmak ve KKTC'ye ait tüm kurumları her türlü uluslararası ilişkilerden dışlamaktır. Aksi tavırlar işgali ve de facto durumu güçlendirmekten başka işe yaramaz.
Anglo-Amerikan emperyalizminin dümen suyundaki Türkiye'nin emperyalist politikaları sayesinde, uluslararası hukuk dışına itilmişliğimizin acısını her alanda olduğu gibi spor alanında da yaşıyoruz. Ne yazık ki gerek ülke içinden gerekse dışarıdan işgale karşı etkili bir tavır alan yok; ama Maraş'ta piknik yapılması ağırımıza gidiyor! Az gelişmiş bir ülkenin az gelişmiş politikacıları sırf hamaset yoluyla kitleleri etkilemek için provokasyon yapıyor, herkes de bu oyuna geliyor! Neymiş, o bölgede acı anılar varmış! Rumlardan gasp edilen diğer bölgelerde, Girne'de, Lapta'da, Omorfo'da, Karpaz'da acı anılar yok mu?... Bizim Kıbrıs'ın güneyinde terk etmek zorunda bırakıldığımız topraklarda acı anılarımız yok mu?...
Bu softa şaşırtmacalarına kanmak yerine gerçek resmi görmeye başlasak nasıl olur?...
17 Kasım 2020, Avrupa gazetesi
Yorumlar
Yorum Gönder