Barış ve çözüm için mücadele
Kıbrıs'ın tüm barışseverlerinin ve barış gönüllülerinin dikkatini, tüm insanlığı tehdit eden emperyalist savaş ve vahşete çekmek istiyorum...
Ülkemizin bölünmüşlüğünden, halkımızın yıllardır çözümsüzlüğe mahkum edilmişliğinden sorumlu emperyalist büyük güçler ABD ve İngiltere... onların taşeronları, bölgesel emperyalist güçler Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs’taki yerli iş birlikçileri... Güneyin ve kuzeyin parlamentolarındaki iş birlikçi partiler... Hepsi de, toplumlararası görüşmelerin başladığı 1968 yılından bu yana tam 53 yıl geçmesine rağmen bizi hayal kırıklığına uğratarak çözümsüzlüğe mahkum etti!
Bizimle dalga geçmelerine, bu çirkin şovu devam ettirmelerine daha ne kadar müsaade edeceğiz?... Kıbrıs halkını, ülkemizdeki barış sürecinin en etkili öznesi yapmaya kararlı mıyız?...
Kendi çözümümüzü yaratarak, el ele, omuz omuza, masada yan yana, emperyalist güçleri karşımıza alıp onlara "işte bizim çözümümüz bu" demeye niyetli miyiz?...
23 Ocak seçimleri geride kaldı... Kimimiz seçime katıldı, kimimiz boykot etti. Kimimiz seçime katılanları samimi olmamakla suçladı, kimimiz de boykotçuları iki yüzlülükle! Seçimin sona ermesiyle, mücadele zemininin daha da genişlemesine fırsat veren bir ortama girmiş olduk. Bu yeni ortam, kimlerin gerçekten samimi bir şekilde barış ve çözüm için mücadele etme niyetinde olduğunun, kimlerinse iş birlikçiliğe devam edeceğinin rahatlıkla görülüp anlaşabileceği bir ortamdır...
Emperyalist savaş tehlikesinin tüm insanlığı nükleer vahşet tehditi altında bulundurduğu bir dönemden geçiyoruz... Bu dönemde, sadece ülkemiz için değil, tüm dünya barışı için emperyalist sisteme ve emperyalist vahşete karşı mücadeleyi bilince çıkarmak ve bunu örgütlemek zaruri hale gelmiştir.
Bizler Kıbrıs halkı olarak dünya barışı için mücadeleye, kendi ülkemizde barışın sağlanması mücadelesine katkıda bulunarak katılabiliriz ve katılmalıyız!
"Kıbrıs'ta çözüm ve barış için mücadele etmeye VARIM" diyen tüm siyasi parti, demokratik kitle örgütü, sivil toplum örgütü, kurum, kuruluş ve kişiler olarak, kendi çözümümüzü yaratmak ve bu uğurda gerçekçi bir mücadeleyi başlatıp sürdürmek için ortak bir akılda buluşmak zorundayız!
Ülkemizde çözüm ve barış inisiyatifini elimize almak zorundayız. Bu görevi, emperyalist savaşları meşrulaştırmaktan başka bir işe yaramayan bir örgüt haline gelen Birleşmiş Milletler'in inisiyatifine bırakamayız... Çözüm ve barış inisiyatifini, barış ve çözümün ülkemizdeki gerçek öznesi olarak, Kıbrıs'ın her iki tarafında yaşayan emekçi kitleler olarak, Kıbrıs halkı olarak BİZ ele almalıyız.
Böylesi bir iş birliği için ortak zeminin nasıl oluşturulacağına kafa yormalıyız... Ben ve partim bu konuda çalışmaya başlamış durumdayız. Düşüncelerimizi de yakın gelecekte halkımızla ve emekçi kitlelerle paylaşacağız.
Ülkemizin bölünmüşlüğünden, halkımızın yıllardır çözümsüzlüğe mahkum edilmişliğinden sorumlu emperyalist büyük güçler ABD ve İngiltere... onların taşeronları, bölgesel emperyalist güçler Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs’taki yerli iş birlikçileri... Güneyin ve kuzeyin parlamentolarındaki iş birlikçi partiler... Hepsi de, toplumlararası görüşmelerin başladığı 1968 yılından bu yana tam 53 yıl geçmesine rağmen bizi hayal kırıklığına uğratarak çözümsüzlüğe mahkum etti!
Bizimle dalga geçmelerine, bu çirkin şovu devam ettirmelerine daha ne kadar müsaade edeceğiz?... Kıbrıs halkını, ülkemizdeki barış sürecinin en etkili öznesi yapmaya kararlı mıyız?...
Kendi çözümümüzü yaratarak, el ele, omuz omuza, masada yan yana, emperyalist güçleri karşımıza alıp onlara "işte bizim çözümümüz bu" demeye niyetli miyiz?...
23 Ocak seçimleri geride kaldı... Kimimiz seçime katıldı, kimimiz boykot etti. Kimimiz seçime katılanları samimi olmamakla suçladı, kimimiz de boykotçuları iki yüzlülükle! Seçimin sona ermesiyle, mücadele zemininin daha da genişlemesine fırsat veren bir ortama girmiş olduk. Bu yeni ortam, kimlerin gerçekten samimi bir şekilde barış ve çözüm için mücadele etme niyetinde olduğunun, kimlerinse iş birlikçiliğe devam edeceğinin rahatlıkla görülüp anlaşabileceği bir ortamdır...
Emperyalist savaş tehlikesinin tüm insanlığı nükleer vahşet tehditi altında bulundurduğu bir dönemden geçiyoruz... Bu dönemde, sadece ülkemiz için değil, tüm dünya barışı için emperyalist sisteme ve emperyalist vahşete karşı mücadeleyi bilince çıkarmak ve bunu örgütlemek zaruri hale gelmiştir.
Bizler Kıbrıs halkı olarak dünya barışı için mücadeleye, kendi ülkemizde barışın sağlanması mücadelesine katkıda bulunarak katılabiliriz ve katılmalıyız!
"Kıbrıs'ta çözüm ve barış için mücadele etmeye VARIM" diyen tüm siyasi parti, demokratik kitle örgütü, sivil toplum örgütü, kurum, kuruluş ve kişiler olarak, kendi çözümümüzü yaratmak ve bu uğurda gerçekçi bir mücadeleyi başlatıp sürdürmek için ortak bir akılda buluşmak zorundayız!
Ülkemizde çözüm ve barış inisiyatifini elimize almak zorundayız. Bu görevi, emperyalist savaşları meşrulaştırmaktan başka bir işe yaramayan bir örgüt haline gelen Birleşmiş Milletler'in inisiyatifine bırakamayız... Çözüm ve barış inisiyatifini, barış ve çözümün ülkemizdeki gerçek öznesi olarak, Kıbrıs'ın her iki tarafında yaşayan emekçi kitleler olarak, Kıbrıs halkı olarak BİZ ele almalıyız.
Böylesi bir iş birliği için ortak zeminin nasıl oluşturulacağına kafa yormalıyız... Ben ve partim bu konuda çalışmaya başlamış durumdayız. Düşüncelerimizi de yakın gelecekte halkımızla ve emekçi kitlelerle paylaşacağız.
8 Şubat 2022, Avrupa gazetesi
Yorumlar
Yorum Gönder