Yeni bir emperyalist savaş tehlikesi ve kurtuluş yolları (1)

Kıbrıs'ın kuzeyinde sol hala daha "seçim" sonuçlarını ve nedenlerini tartışmakta... Bu tartışmaların dikkat çekici yanı ise, emperyalizm olgusunun göz ardı edilmesidir... Sanki Kıbrıs'ın kuzeyi dünyadan kopuk! Sanki Kıbrıs'ın kuzeyi başka bir gezegenin parçası! Emperyalizmin kanlı elleri buralara uzanmıyor... Biz buralarda başımıza buyruk politika yapıyoruz; kendi irademizle "özgür seçimler" yapıyoruz... Dünyanın merkezinin Sarayönü meydanı olduğunu sanıyoruz. Siyasetçilerimizin ve hatta sol geçinen partilerimizin, kanaat önderlerimizin çoğu böylesi bir hayal dünyasında yaşarken, etrafımızda, ülkemizin yakın çevresinde ve genel olarak dünyamızda neler olduğuna kafa yormak ve Kıbrıs sorununa ilişkin gelişmeleri bu bağlamda ele almak ne yazık ki kimsenin aklına gelmiyor!

Yakın çevremizde, ABD, İsrail-Mısır-Kıbrıs Cumhuriyeti, Yunanistan ve İtalya'nın ortak projesi olan MedEast gaz boru hattını desteklemediklerini açıklıyor.

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu Akdeniz'de Kıbrıs Cumhuriyeti'ne karşı iki devletliligi öne çıkarırken, Kıbrıs açıklarındaki doğalgaz kaynaklarından pay istemekte, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni bu konuda tehdit etmekte, İsrail başkanı ile görüşebileceğini söylemektedir.

İngiltere AB’den çıktıktan sonra ABD’yi arkasına alarak bölgede ağırlığını koymaya çalışıyor, Ukrayna'ya silah takviyesi yapıyor, Rusları Karadeniz'de provoke ediyor...

Almanlar Ukrayna konusunda İngilizleri desteklemiyor...

Gelişmeleri çıplak gözle bakarak tamamen anlamak imkansızdır; ama görebildiklerimiz ışığında şu yorumları yapmamız mümkündür:

1. ABD ve İngiltere, ister Ukrayna olsun ister Polonya olsun bunların Rusya ile savaşmasını istiyor. (Plan, savaşı bu ülkelerle kısıtlamayı içerecektir; ama bu mümkün mü?) Bu amaçla da Ruslar provoke edilmek isteniyor. Görünen o ki, amaçları Rusya ile Alman ve Fransızların şu veya bu şekilde bir iş birliği yapmasını engelleyerek kendi denetimleri dışındaki gelişmeleri engellemek; Alman ve Fransızların, Ruslarla iş birliği sayesinde, kendilerinden bağımsız gelişmesini önlemek; bölgede Anglo-Amerikan emperyalizminin üstünlüğünü korumak...

2. Rusya dağıtılıp Ukrayna da onlara tabakta sunulacaksa, bu ABD ve İngiltere üstünlüğüne Almanların o kadar da itirazı yok...Sorun, böylesi tehlikeli planların nereye varacağını kimsenin bilememesi ve sonuçlarını da kestirememesidir! Bu işlerin sonucunda dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak da var! Avrupa'da, Polonya ve Ukrayna’daki bir savaşın orada sıkışıp kalacağını kimse garantileyemez. Rusya Almanya'ya yürüyebilir, en azından Almanya füzelerle ve nükleer silahlarla alt üst olabilir.

3. Savaşın kısıtlı kalmaması İngiltere’yi de kapsar. Sen Ukrayna'yı kullanarak Rusya'yı provoke edip silahlandıracaksın, savaşa zorlayacaksın, ve işler kızıştığında da İngiltere'nin ayakta kalacağını düşüneceksin... Bu çok aptalca bir düşünce! Ruslar İngiltere'nin (en azından Londra'nın) altını üstüne getireceklerdir. İşin kötüsü, savaş nükleerleşecektir.

4. Bu arada TC iki cami arasında beynamaz durumundan açıkça NATO’cu ve Rusya karşıtı pozisyona doğru bir adım attı. RTE’nin son konuşmasına, Perinçek bile “Rusya'yla aramızı açıyorsun, NATO’culuk yapıyorsun” diye karşı çıktı! TC burjuvazisi bir yandan kendi çıkarlarını korumayı garanti altına almak için NATO’ya yaslanmaya çalışırken, öte yandan da NATO tarafından tıpkı Ukrayna gibi kullanılmaktadır.


1 Şubat 2022, Avrupa gazetesi

Yorumlar

Popüler Yayınlar