Hayal satanlar ve hayalleri yıkılanlar (6) ...

Kıbrıs Cumhuriyeti'nde Vatandaşlık Hukuku
 

Peki vatandaşlık hakları bakımından güneyde durum nedir güneyde? Kıbrıs Cumhuriyeti anayasası bu konuda ne diyor?

Biliğim kadarıyla, 1960'ta Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduğunda oluşturulan ve 1963'te iki toplumun kavga ettirilmesine vesile yapılan Kıbrıs Cumhuriyeti anayasası, vatandaşlık hakları bakımından Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler açısından herhangi bir ayrım gözetmeksizin eşit haklar içermektedir. Yani herhangi bir Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı yabancı bir kişiyle evlendiği takdirde, o kişi otomatik olarak vatandaşlık hakkı kazanmış olur... Bu evlilikten doğan çocuklar da aynı şekilde.


Buna rağmen, nasıl oluyor da Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olan Kıbrıslı Türklerin eşleri ve evlatlarının vatandaşlık hakları sınırlanabiliyor, hatta reddediliyor? 


Yasalarla verilen haklar, yasalarla geri alınabiliyor çünkü. Yasa ile, kuzeydeki “yasa dışı limanlar”dan giren kişilerin vatandaşlık hakları reddediliyor. Eşlerin vatandaşlık hakları reddedildiği gibi, aynı şekilde evlatlarının vatandaşlık hakları da ya Kıbrıs Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu'nun insafına terk ediliyor, ya da doğrudan reddediliyor. Bu süreçler hep devlet erkinin kontrolü altında gerçekleştiriliyor.

Aslında sorun hukuksal olmaktan çok siyasi bir soruna dönüşmüş durumdadır. Hukuk siyasete hizmet için vardır.

Dolayısıyla bu sorunlar, tıpkı kuzeyde olduğu gibi, güneyde de siyasal bir kapsam ve mücadele gerektirmektedir.

Bizler, hiç kuşkusuz, burjuva hukuk çerçevesinde yürütülecek bir mücadeleye karşı değiliz. Tersine, böylesi bir hukuk mücadelesi imkanlar dahilinde sonuna kadar yürütülmeli ve burjuva hukuk zorlanmalıdır. Daha önce de bahsettiğim gibi, bu mücadelenin burjuva hukukun iki yüzlülüğü ve adaletsizliğinin teşhiri için de yürütülmesi gerekmektedir. Öte yandan, burjuva hukukun değiştirilerek “herkese eşit ve adil davranan bir hukuk” elde edileceği yalanına ve kitlelerin bu yanlış bilincin kölesi durumuna getirilmesine yol açmamalıyız.

Komünistlerin hukuk mücadelesinin (bireysel haklar anlamında değil, toplumsal haklar anlamında) ana eksenini, burjuva hukukun çöpe atılması ve yerine işçi ve emekçilerin hukukunun hakim olması oluşturmalıdır.

Bunun yolu da burjuva hakimiyetine son vermek ve işçi iktidarını kurmaktan geçer.


15 Kasım 2022, Avrupa gazetesi

Yorumlar

Popüler Yayınlar