Seçim ve Boykot

Değerli okurlar,

Bugün sizlerle partimin seçimlere ilişkin tavrıyla ilgili bana sıkça sorulan bir soruya yanıt niteliğindeki açıklamasını paylaşıyorum.

“OY VERMEMEK” ile “SEÇİMİ BOYKOT” AYNI ŞEY DEĞİLDİR!

KSP Merkez Komitesi, 11 Ekim'de gerçekleşecek olan cumhurbaşkanlığı seçimlerine dönük tavrını ortaya koydu. 

KSP MK açıklamasında beş gerekçe ortaya koyarak, “İşte bu nedenlerden dolayı Kıbrıs Sosyalist Partisi olarak bu adayların hiçbirini desteklemiyoruz. Oylarımızı yakıyoruz!” dendi.

KSP MK'nın bu tavrı, boykotçuların tavrıyla karıştırılmamalı.

KSP seçimleri, ülkenin işgal altında olduğu gerekçesiyle boykot etmiyor. Çünkü KSP, işgal koşullarında bile, imkan bulduğu her türlü seçime katılması gerektiğini ve işgal koşullarının her türlü platformu kullanarak teşhir edilmesini, halka alternatifler sunulmasını ve örgütlülüğün artırılmasını savunur.

KSP seçimleri, demokrasinin olmadığı gerekçesiyle boykot etmiyor. Çünkü KSP, işgal altında olsun olmasın hiçbir kapitalist ülkede gerçek bir demokrasi olmadığının bilincindedir... KSP kitlelere Kıbrıs'ta demokrasi olmadığını anlatmak için seçim ortamından da yararlanmayı savunur. KSP seçimleri demokrasi mücadelesinin bir aracı olarak görür.

KSP bu seçimde aday çıkaramamış olmanın, partinin örgütsel yapısı açısından büyük bir zaafiyet olduğunun bilincindedir. Aday çıkarmanın partiye sağlayacağı menfaatlerin de bilincindedir. Buna rağmen, aday çıkaramamış olmanın zararlarını en aza indirmek için gayret göstermektedir. Aday göstermeden de, yapılması gereken propaganda-ajitasyon ve örgütlenme faaliyetlerinin maksimumunu gerçekleştirmeye çalışmaktadır.

KSP siyasal bir eylem olarak boykotu, kitlelerin burjuvazinin kendilerine sunduğu seçim sahtekarlığının içyüzünü kavradıklarında ve seçimin onlara vadettiği koşulların ötesinde, seçimle ortaya çıkacak yönetsel şeklin çok ötesinde bir yönetsel mekanizma kurmaya hazır oldukları şartlarda savunur ve uygular. KSP böylesi şartlarda burjuvalara diyecek ki, “Sizin göstermelik demokrasinize, sahte seçimlerinize ihtiyacımız yoktur; bu nedenle seçimlerinizi BOYKOT ediyoruz ,ve biz işçilerin ve emekçilerin sistemini kurmaya yöneliyoruz.”

KSP, üstte anlattığımız koşullar yokken boykot savunuculuğunu, her türlü ortamı ve imkanı kullanarak işçi ve emekçilere maksimum propaganda ve ajitasyon yapmayı reddetmeyi, kitleleri burjuvazinin insafına terk etmek olarak görür ve reddeder.

KSP, seçimi boykot etmiyor diye, ille de adaylardan birini desteklemek ve ona oy vermek zorunda olduğuna inanmıyor.

KSP, seçimi boykot etmiyor diye, kitlelere ille de adaylardan birine oy vermeye çağırmak zorunda olduğuna da inanmıyor.

Çünkü KSP, adayların tümünün de Ankara'nın politikalarına hizmet eden işbirlikçiler olduğuna inanmaktadır.

Bu nedenle KSP, kitlelere bu seçimde oy kullanmamaya, Ankara'nın politikalarına hizmet eden bu işbirlikçilere oy vermemeye çağırır...

KSP Merkez Komitesi

10 Ekim 2020, Avrupa gazetesi