Büyüklere masallar...

Sucuoğlu geçmiş ekran karşısına bize dışarıdan bir müdahale olmadığıını, müdahalenin içten davet edildiğini anlatıyor!

Bir başka canlı yayında aynı safsata Cemal Bulutoğlu tarafından da tekrarlanıyor. Bundan böyle kimse UBP'ye elini uzatamazmış! Çok iddialı bir laf... Ama beş paralık değeri yok!

UBP'ye elini uzatan çoktan uzattı. Hem sadece UBP'ye değil, tüm topluma uzanıyor bu el. Üstelik el değil yumruk! Tam tepemize oturtulan bir yumruk! Bundan sonra da her istediğinde bu el tepemize binecek! Bu topluma ve onun tüm partilerine, yalnız UBP’ye degil, her dönemde dıştan müdahale edildi. Siz istediğiniz kadar Türkiye'den müdahale olmadığını söyleyin. Aklımızla alay ettiğinizi zannediyorsanız aldanıyorsunuz. En küçüğünden en büyüğüne, toplum gerçeklerin farkındadır.

Anlatın bize 1981’de meclis çoğunluğunu elde eden muhalefet neden hükümet kuramadı? Geçen ay gerçekleşen UBP genel kurulunda en çok oyu alarak ikinci tura kalan iki adayın neden çekildiğini anlatın! Parti başkanı olmaya niyetleri yoksaydı, neden birinci tura katıldılar?

UBP'liler arasında halka gerçekleri anlatabilecek bir tane dürüst insan çıkmadı maalesef! Hoş, parlamentoda temsil edilen diğer partilerde de durum farklı değil! Hangisi çıkıp da Ankara'daki burjuva diktatörlüğünü kınadı? Hangisi çıkıp da bize yaşatılanlar, demokratik yapımıza yapılan müdahaleler işgal altında olmamızdan kaynaklanıyor dedi? Hep aynı terane. Türkiye ile ilişkilerimizde var olan eksiklikleri, yanlış anlaşılmaları gidermeliymişiz! Neymiş Türkiye ile ilişkilerdeki eksiklikler ve yanlışlar? Ankara söyleyecek, Lefkoşa biat edecek, evet efendim diyecek! Böyle olursa Türkiye ile ilişkiler yolunda demektir. Değilse, ilişkileri yoluna koymalı, yani biat etmeliyiz!

Şeffaf olun yahu biraz da, şeffaf olun! Ne diye halkı bilgilendirmekten korkuyorsunuz? Sizin bu korkaklığınız bize müdahalenin içten yapılan davetle ilgili olmadığını göstermekle kalmıyor, yapılan müdahalenin ne kadar şiddetli olduğunu da gösteriyor.

İşte böylesine bir müdahale ortamında hükümet olarak atanmış koalisyonun ortaklarından sayın Arıklı da televizyonlarda halka masal anlatıyor! 

Spor ambargolarını delecekmiş! Kaldıracağım diyemiyor. Delecekmiş. Korsan KKTC olarak korsan etkinlikler yaparak mı deleceksin Sayın Arıklı?

Elektrik kurumundaki vurguna son verecekmiş! Hade buyursun elektrik kurumundaki soyguna bir son versin! Acaba elektrik kurumundaki soygunu kimlerin yaptığını biliyor mu? Öğrenince o da bize "müdahale içten davet edildi" gibi masallar okuyup geri adım mı atacak, göreceğiz! Elektrik kurumunu düzeltmeye, kurumun içine çöreklenmis ihale mafyasından, elektrik borçlarını ödemeyen büyük otel ve özel üniversitelerden başlasın. Sendikayla dalaşmak ve kurumu özelleştirmekse hedefi, bu vurgunu önlemek degil daha da genişletmekten başka bir işe yaramayacak.

Haksız elde edilen vatandaşlıkları iptal ederek hak edenlerin vatandaşlıklarını verecekmiş!... Sayın Arıklı önce Zaroğlu'nun hangi kriterlerle vatandaş yapıldığını açıklasın bize lütfen! Zaroğlu hak ederek mi vatandaş oldu?... Vatandaşlık iptal etmeye Zaroğlu'ndan başlasın! 

Kuşkusuz derdimiz Bertan değil... O sadece hak etmeden vatandaş yapılanları sembolize eden bir figür. Başka bir özelliği yok... Bizim böylelerini hazmetmek gibi bir derdimiz de yok. Onu işbirlikçiler ve Ankara hazmetmeye çalışsın... Halk çocukları muhtelif cephelerde yürütülen haksız savaşlarda ölürken, Bertan gibi askerliğini bile yapmaktan kaçınmış kimseleri kendine örnek alanlar hazmetsin... 

Unutmayın, eninde sonunda midenize oturacak bu Bertan ve onun gibiler!

 

19 Aralık 2020, Avrupa gazetesi


Yorumlar

Popüler Yayınlar