Gerçekçi ol, imkansızı iste!
Bence bu küçük ada yarısında seçimler sadece kitleleri örgütlemek için kullanabileceğimiz bir araçtır bu dönemde; iktidarı ele geçirmek için değil! Bu ülkede iktidar mücadelesi çok ciddi ve zor bir iştir. Tabii iktidar olabilmek için önce kendi ülkemizde egemen olmamız gerekir. Bu da ancak ülkemizi boyunduruk altında tutan emperyalist güçlere karşı verilecek bir mücadeleyle mümkündür.
Kimdir bu emperyalist güçler?.. Başta Anglo-Amerikan emperyalistleri... İki egemen üs ve muhtelif dinleme istasyonları, ve daha birtakım (uçuş ayrıcalığı gibi) ayrıcalıklarla adamızın ve halkımızın bir numaralı baş belası! Ardından Türk egemen sınıflarının Kıbrıs'ın kuzeyini işgali... Ayrıca 1960 anlaşmalarıyla sözde bağımsız, gerçekte bir manda idaresi olarak Kıbrıs Cumhuriyeti'nin sırtındaki kamburlar olan Türk ve Yunan alayları... BM askerleri görünümlü emperyalist ülkelerin orduları...
Bunların tümüne karşı mücadele etmeden ülkemizde egemenliğimizi elde edemeyiz!
Kuşkusuz bu çok zor bir iş... Buna kendi gücümüz yetmez... Bu yüzden biz Kıbrıs Sosyalist Partisi olarak, anti-emperyalist bir birleşik cephe ön görüyoruz... Kıbrıs'ın kuzeyinde emperyalizme karşı olan tüm unsurların güç birliği; Kıbrıs'ın güneyinde emperyalizme karşı olan tüm unsurların güç birliği; bu iki unsurun ortak bir şemsiye altında güç birliği; Türkiye, Yunanistan, Britanya ve diğer komşu ülke halklarının anti-emperyalist birleşik cepheleri...
Tüm bu güçleri bir araya getirmeden, güçlü komşu halkların desteği olmadan, Kıbrıs'a ne özgürlük var, ne de egemenlik!
Gel gelelim şimdilerde bu düşüncelerin maalesef alıcısı yok! Biz söyleriz biz dinleriz. Ama uzun vadede, bu veya buna benzer bir oluşumun ortaya çıkacağına dair benim inancım vardır.
Bugün için bize inanmayan ve kendine sol diyen bazı parti ve örgütler neyi savunur?... BM çerçevesinde, BM parametreleri altında çözüm! Halbuki BM eski BM değil! Uluslar ve devletler arasında barışın ve işbirliğinin örgütü değil! Ya nedir?... Emperyalist güçlerin yağma savaşlarını meşrulaştırma organıdır!
Kıbrıs sorununu yaratan güçler aynı zamanda BM'yi de yöneten güçlerdir. Kıbrıs'ta çözüm istemeyen, de facto durumun sürmesini, bölünmüşlüğün sürmesini isteyen güçlerin kontrolündeki bir BM'den çözüm çıkar mı?... Çıkmaz! Ama bizdeki sol, emperyalizmin gücü karşısında tek çıkar yol olarak bunu görüyor... Biz de bu teslimiyetçi yaklaşımı eleştirince, bizi sekter, uzlaşmaz ve barış planlarını sabote eden bir örgüt olarak görüyorlar...
Bu unsurlar kendilerine "Barış" adı altında çeşitli yakıştırmaları layık görmektedir. "İki toplumlu barış inisiyatifi" gibi... Halbuki biz bu tür yapılanmalara yıllardır şunu söylüyoruz: Bu ülkenin güneyindeki ve kuzeyindeki barış güçleri aynı dili konuşmalı... Bir taraf garantilerin devamından yana, diğeri buna karşı ise buradan barış çıkmaz...
Eğer gerçekten barış güçleri olmak istiyorsanız, oturun önce kendi aranızda bir çözüm çerçevesi belirleyin ve bu çerçeveyi tek vücut olarak savunun; BM'nin ve diğer ilgili güçlerin önüne koyun ve "İşte Kıbrıs halkının talep ettiği barışın içeriği budur" deyin!
Bunu yapmadığınız sürece, "Siz milliyetçiliğe, şövenizme ve statükonun güçlenmesine hizmet etmekten başka bir işe yaramazsınız" diyoruz...
Ama insanlar duvar! Söylediklerimizi duymamış gibi tepki vermeyip bu sahte barışçılık oyununu sürdürüyorlar!
8 Aralık 2020, Avrupa gazetesi
Yorumlar
Yorum Gönder