Nasıl olacak bu iş?...

Bu Memleket Bizim Platformu, 13 Kasım Cumartesi saat 14.30’da yürüyüş ve İnönü Meydanı’nda “Yurduma Sahip Çıkıyorum” mitingi düzenledi.

“Bu memleket bizim; biz yöneteceğiz” diyerek federal çözüm için mücadele ettiğini açıklayan platforma bağlı örgütler, 13 Kasım günü düzenledikleri mitingde şu taleplerde bulundular:

“Yurdumuza, irademize ve geleceğimize sahip çıkmak, yurdumuz Kıbrıs'ın kalıcı olarak bölünmesini veya başka ülkelerle birleşmesini engellemek ve adamızı federal temelde tekrardan birleştirmek için aşağıdaki ilkeler ve hedefler doğrultusunda, ortak bir mücadeleyi sonuç alıncaya kadar sürdürme kararlılığındayız.

1.Yurttaşlık yasasını değiştirmek ve Bakanlar Kurulunun istisnai yurttaşlık verme yetkisini yasadan çıkarmak. Kıbrıs Türk toplumunun siyasal iradesinin ortadan kaldırılmasına yönelik vatandaşlık dağıtılmasına son vermek.

2. Planlı ekonomi ve adil vergi düzenlemeleriyle, kendi kendine yeten bir ekonomi yaratarak dayatma protokol düzenine son vermek.

3. Tüm toplumun malı olan kamu kurumlarının (KIB-TEK, telekomünikasyon, limanlar vb.) özelleştirilmesine karşı çıkmak; bu kurumların yeni yatırımlarla geliştirilmesini, modernizasyonunu ve özerkleştirilmesini sağlamak.   

 
4.
(Muktesebat askıya alınmış olsa bile) AB toprağı olan Kıbrıs'ın kuzeyinde para birimi olarak Euro'ya geçişi sağlamak için AB ve Türkiye dahil ilgili tüm taraflarla görüşerek toplumsal kararlılıkla sonuç alıcı çalışmaları başlatmak; hem ekonomiyi hem de yurttaşları TL’nin enflasyonist etkisinden kurtarmak.

5. Kıbrıs Türk toplumunun özgün kimliğini korumak için Kıbrıs'ın kuzeyinde yürütülmekte olan nüfus politikalarına ve toplumu dönüştürmeye yönelik toplum mühendisliği çalışmalarına karşı çıkmak. Bu çerçevede eğitimde ve yaşamın her alanında müdahalelerle dayatılan gerici politikalara karşı durmak.

6. Yurdumuz Kıbrıs'ın kalıcı olarak bölünmesini sağlayacak çözümsüzlük politikalarına karşı her alanda mücadele etmek. Ülkemizin, siyasi eşitlik temelinde, iki bölgeli, iki toplumlu federal bir çatı altında birleşmesi için daha fazla zaman kaybedilmeden BM parametreleri çerçevesinde görüşmelerin başlaması için yurt içinde ve yurt dışında aktif bir mücadele yürütmek."

Yukarıda ayrıntılarıyla ortaya koyduğum BMBP’nin taleplerine sebep olan olgu nedir? Bu taleplerde belirtilen sorunların tümü de işgalden kaynaklanmıyor mu?

Peki işgale karşı mücadele etmeden bu sorunları çözmek mümkün mu? Kıbrıs Türk toplumunun kendi ülkesinde egemen olması, kendi iradesiyle hareket etmesi işgal koşullarında mümkün mü?

Kıbrıs sorunu 1968’den beri BM çatısı altında görüşülüyor. Ama bunca yıldır BM çerçevesinde bir çözüm elde edilemedi. Bunun nedenlerini sorguluyor muyuz?

BM’nin kendisi büyük emperyalist güçlerin hegemonyası altındadır. Kıbrıs sorununu yaratan iki büyük güç ABD ve Britanya BM’deki en etkin güçler değil mi? Bu güçler istemeden Kıbrıs'ta bir uzlaşma sağlanamaz. Bu güçler ise Ortadoğu ve Doğu Akdeniz'deki çıkarlarını korumak için Kıbrıs'ta statükonun devamını istemektedir. Bu güçler BM’ye hakim olduğu müddetçe BM çerçevesinde bir çözüm elde etmemiz hayaldir.

Kısacası, hem ülkene, toprağına, ekonomine egemen olmak isteyeceksin, ama hem de bunları elde etmek için işgale karşı mücadele etmek zorunda olduğunu gözardı edeceksin! Üstelik Kıbrıs sorununu ancak işgalciyle işbirliği içinde çözebileceğini söyleyen partilerle birlikte hareket edeceksin! Nasıl olacak bu iş?

İşgale karşı işgalciyle ve onu koruyup destekleyen güçlerle işbirliği yaparak Kıbrıs sorununu çözebilir miyiz?

Böyle bir mücadeleyle elde edilebilecek tek sonuç statükoyu korumak ve sağlamlaştırmaktır.. Bu siyaset, devamında adanın resmen taksim edilmesine yol açabilir, ama kesinlikle ne birleşik ne de federal bir Kıbrıs yaratabilir!

 

16 Kasım 2021, Avrupa gazetesi



Yorumlar

Popüler Yayınlar