Ukrayna ve Rusya işçileri! Emperyalist savaşa birlikte karşı durun!
24 Şubat sabahı, Putin'in konuşmasıyla Rusya Ukrayna’ya karşı askeri bir saldırıya başladı. Pardon; Putin, Ukrayna'da yaşayan Rus soydaşlarını ve Slav ırkından kardeş Ukrayna halkını NATO’nun kucağına düşmekten kurtarmak için bir "Barış Harekatına" girişti!
20 Temmuz 1974 sabahı Kıbrıs'a karşı Türkiye Cumhuriyeti tarafından ilan edilen savaş da, Ecevit'in konuşmasıyla, benzer bir "barış harekatıyla" başlamıştı!
Emperyalist saldırıların adı, nedense hep barış, huzur, ve kurtarma operasyonları oluyor! Ama bu barışlar nasıl bir barışsa, yüzlerce, binlerce masum insan ölüyor, kayıplara karışıyor, milyonlarcası yerinden yurdundan toprağından koparılarak göçmen oluyor...
Rus Çarlığı'nın boyunduruğu altındaki farklı uluslar ve halklar, 1917 Ekim Devrimi'nden sonra, sosyalist Sovyetler Birliği çatısı altında, halkların birliği ve kardeşliği ilkeleri temelinde gerçekleşen düzenlemeyle kardeşçe yaşadılar.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, emperyalist batının kışkırtmasıyla, Sovyetler Birliği çatısında yaşayan bazı halkların içinde bulunan burjuva ve feodal unsurlar, sosyalist ana yurdumuzu yıkma girişimlerinde bulundukları zaman, bunların yerleşim yerleri zorunlu olarak cepheye yakın sınır bölgelerinden iç bölgelere kaydırıldı.
Putin Efendi, geçen günkü konuşmasında, Ukrayna'ya karşı giriştiği saldırıya kılıf uydurmak için, Bolşevik Partisi'nin yönetiminde halklara baskı uygulandığı, yanlış uluslar politikalarıyla Ukrayna'ya Rus topraklarının haksız yere verildiğini iddia ederek, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri'nin yönetimine ve onun liderleri Lenin ve Stalin'e çamur atmaya kalkıştı...
Lenin ve Stalin’in önderliğinde, Sovyet halkları Ekim Devrimi sonrasında hem dış müdahaleci güçleri, hem de onların içteki uzantısı olan beyaz orduları yendiler. İkinci Dünya Savaşı'nda da Anglo-Amerikan emperyalizminin desteğiyle oluşturulan Nazi savaş makinesini yerle bir ettiler. Bu dönemde Sovyet halkları arasında en küçük bir anlaşmazlık ve savaş yaşanmamıştır... Putin’in yanlış politika olarak göstermeye çalıştığı milletler politikası, Sovyet devletinin ve bu devlet içindeki en büyük ulus konumundaki Rus ulusunun işçilerinin, hiçbir çıkar gütmeden, karşılıksız olarak kardeş ulusların halklarını desteklemesinin en güzel örneğidir.
Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra yaşananlarsa malum! Eski Sovyet cumhuriyetleri, eski Yugoslavya halkları birbirlerine girdi... Çeçenistan'da, Azerbaycan ve Ermenistan’da, Gürcistan'da halklar birbirlerine kırdırıldı... Halklar arasındaki gerginlikler hala sürmektedir... Putin Efendi dünya halklarına ulusal sorunların çözümü konusunda ders verebilecek en son kişi bile değildir!
"Ve bütün ülkelerin burjuvazisinin ve her türden küçük-burjuva partilerinin, yani işçilere karşı burjuvaziyle ittifaka izin veren 'uzlaşmacı' partilerin en çok yapmaya çalıştığı şey, farklı milliyetlerden işçileri parçalamak; güvensizlik ve yakın bir uluslararası ittifakı ve işçilerin uluslararası kardeşliğini bozmak ve onları harekete geçirmektir. Burjuvazi bunu başardığında, işçilerin davası kaybeder. Rusya ve Ukrayna komünistleri, bu nedenle sabırlı, ısrarlı, inatçı ve uyumlu bir çabayla, burjuvazinin milliyetçi entrikalarını bozmalı ve her türden milliyetçi önyargıları alt etmeli, dünyanın emekçi halkına, dünyada gerçekten sağlam bir ittifakının örneğini vermelidir." (Lenin, Ukrayna İşçi ve Köylülerine Mektup)
Bu savaş, Anglo-Amerikan emperyalizminin güdümündeki NATO güçleri ile Rus emperyalizmi, ve onu destekleyen Çin ve İran gibi emperyalist güçler arasında dünyanın yeniden paylaşılmasıyla ilişkili bir savaştır. Savaşın büyüme olasılığı çok yüksektir. İşçiler ve emekçiler bu savaşta taraflardan hiçbirini desteklemez. Biz barıştan yanayız... Derhal silahlar susmalı, sorunlar diyalog ve anlaşma yoluyla çözülmelidir.
20 Temmuz 1974 sabahı Kıbrıs'a karşı Türkiye Cumhuriyeti tarafından ilan edilen savaş da, Ecevit'in konuşmasıyla, benzer bir "barış harekatıyla" başlamıştı!
Emperyalist saldırıların adı, nedense hep barış, huzur, ve kurtarma operasyonları oluyor! Ama bu barışlar nasıl bir barışsa, yüzlerce, binlerce masum insan ölüyor, kayıplara karışıyor, milyonlarcası yerinden yurdundan toprağından koparılarak göçmen oluyor...
Rus Çarlığı'nın boyunduruğu altındaki farklı uluslar ve halklar, 1917 Ekim Devrimi'nden sonra, sosyalist Sovyetler Birliği çatısı altında, halkların birliği ve kardeşliği ilkeleri temelinde gerçekleşen düzenlemeyle kardeşçe yaşadılar.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, emperyalist batının kışkırtmasıyla, Sovyetler Birliği çatısında yaşayan bazı halkların içinde bulunan burjuva ve feodal unsurlar, sosyalist ana yurdumuzu yıkma girişimlerinde bulundukları zaman, bunların yerleşim yerleri zorunlu olarak cepheye yakın sınır bölgelerinden iç bölgelere kaydırıldı.
Putin Efendi, geçen günkü konuşmasında, Ukrayna'ya karşı giriştiği saldırıya kılıf uydurmak için, Bolşevik Partisi'nin yönetiminde halklara baskı uygulandığı, yanlış uluslar politikalarıyla Ukrayna'ya Rus topraklarının haksız yere verildiğini iddia ederek, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri'nin yönetimine ve onun liderleri Lenin ve Stalin'e çamur atmaya kalkıştı...
Lenin ve Stalin’in önderliğinde, Sovyet halkları Ekim Devrimi sonrasında hem dış müdahaleci güçleri, hem de onların içteki uzantısı olan beyaz orduları yendiler. İkinci Dünya Savaşı'nda da Anglo-Amerikan emperyalizminin desteğiyle oluşturulan Nazi savaş makinesini yerle bir ettiler. Bu dönemde Sovyet halkları arasında en küçük bir anlaşmazlık ve savaş yaşanmamıştır... Putin’in yanlış politika olarak göstermeye çalıştığı milletler politikası, Sovyet devletinin ve bu devlet içindeki en büyük ulus konumundaki Rus ulusunun işçilerinin, hiçbir çıkar gütmeden, karşılıksız olarak kardeş ulusların halklarını desteklemesinin en güzel örneğidir.
Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra yaşananlarsa malum! Eski Sovyet cumhuriyetleri, eski Yugoslavya halkları birbirlerine girdi... Çeçenistan'da, Azerbaycan ve Ermenistan’da, Gürcistan'da halklar birbirlerine kırdırıldı... Halklar arasındaki gerginlikler hala sürmektedir... Putin Efendi dünya halklarına ulusal sorunların çözümü konusunda ders verebilecek en son kişi bile değildir!
"Ve bütün ülkelerin burjuvazisinin ve her türden küçük-burjuva partilerinin, yani işçilere karşı burjuvaziyle ittifaka izin veren 'uzlaşmacı' partilerin en çok yapmaya çalıştığı şey, farklı milliyetlerden işçileri parçalamak; güvensizlik ve yakın bir uluslararası ittifakı ve işçilerin uluslararası kardeşliğini bozmak ve onları harekete geçirmektir. Burjuvazi bunu başardığında, işçilerin davası kaybeder. Rusya ve Ukrayna komünistleri, bu nedenle sabırlı, ısrarlı, inatçı ve uyumlu bir çabayla, burjuvazinin milliyetçi entrikalarını bozmalı ve her türden milliyetçi önyargıları alt etmeli, dünyanın emekçi halkına, dünyada gerçekten sağlam bir ittifakının örneğini vermelidir." (Lenin, Ukrayna İşçi ve Köylülerine Mektup)
Bu savaş, Anglo-Amerikan emperyalizminin güdümündeki NATO güçleri ile Rus emperyalizmi, ve onu destekleyen Çin ve İran gibi emperyalist güçler arasında dünyanın yeniden paylaşılmasıyla ilişkili bir savaştır. Savaşın büyüme olasılığı çok yüksektir. İşçiler ve emekçiler bu savaşta taraflardan hiçbirini desteklemez. Biz barıştan yanayız... Derhal silahlar susmalı, sorunlar diyalog ve anlaşma yoluyla çözülmelidir.
İşçi sınıfı, emekçiler ve halkların yapması gereken şey, her yerde savaşa karşı tepki göstermek ve emperyalist politikalara karşı barış için mücadele etmektir. Bu haksız emperyalist savaşı durdurmak için savaş karşıtları her yerde örgütlenmelidir.
26 Şubat 2022, Avrupa gazetesi
Yorumlar
Yorum Gönder