21 ve 22 Ocak: İki uğursuz gün...

21 Ocak 1924 tarihinde, uluslararası işçi sınıfının büyük önderi ve öğretmeni Lenin’i henüz genç sayılabilecek bir yaşta kaybettik. Lenin, Mart 1923’te geçirdiği üçüncü felç sonrası konuşma ve hareket yeteneklerini yitirdi. Gorki’ye çekildi ve 21 Ocak 1924 tarihine dek orada oldu.

53 yıllık ömrünün 36 yılını, yani üniversiteye başladığı 17 yaşından ölümüne kadar tüm yaşamını devrime ve komünizme adadı.

Lenin, dünya işçi sınıfının lideri olarak bize eşsiz bir miras bırakmıştır.

Ciltler dolusu fikir ve deyimden oluşan bu mirası şöyle özetleyebiliriz:

1. İlkeli siyaset : İlkeli siyaset her zaman için doğru siyasettir.

2. Teori : İlkeli siyaset yürütebilmek için, Marksist-Leninist teori ile donanmış olmak gerekir. Teori olmadan pratik olmaz.

3. Parti : Sosyalist devrim, işçi sınıfının çelik disiplinli, Marksizm-Leninizm ideolojisini özümsemiş öncü gücü olmadan başarılamaz.

4. İnanç ve Güven : İşçi sınıfı hareketinin devrimci karakterine, onun önder rolüne, ve onun öncü partisine inanç ve güven.

5. Enternasyonalizm : Atılacak her adım, dünya komünizm hareketinin, uluslararası işçi sınıfı hareketinin önünü açmalıdır.

*

22 Ocak 2018... Yakın tarihimizde bir kara gün.

Reisleri sesleniyor, "Şu hainlerin dersini verin" diyor...

Faşist sürülerini bu adaya boşuna taşımadıklarını biliyoruz.

Bu çeteleri Kıbrıs Türkünü sindirmek için beslediklerini de biliyoruz.

Afrika'ya ve Afrika'nın kişiliğinde, toplumun bütününe gözdağı vermek için faşist çeteler harekete geçirildi.

Sadece faşist çeteler değil, resmi devlet güçleri de harekete geçirildi.

O gün Afrika gazetesi önünde olayları seyretmekle yetinen polis çevik kuvvetinin görevi, saldırıya uğrayan gazeteyi ve gazetecileri korumak değildi. Onlar oraya canileri korumak için gelmişti!

Neyse ki aralarında helal süt emmiş dürüst görevliler de vardı ve bir facia çıkmasına engel oldular.

Peki görevi asayişi korumak olan polis neden görevini yapmadı?

Çünkü o polis bu ülkenin polisi değil. O polis halkın polisi değil! O polis işgal kuvvetlerinin polisidir.

Ama bilinsin ki, baskılar bizi yıldıramaz. Çünkü biz haklıyız.

Ve bilinsin ki, ne yaparlarsa yapsınlar işgalci oldukları gerçeği ortadan kalkmayacak...

Ve inadına böylesine baskılar karşısında hepimiz Hrant Dink olacağımız gibi, hepimiz AFRİKA/ AVRUPA da olacağız.

Ve hep bir ağızdan haykıracağız yüzünüze:

İŞGALCİSİNİZ!

FAŞİSTLERİNİZİ DE ALIN VE DEFOLUP GİDİN YURDUMUZDAN!


23 Ocak 2021, Avrupa gazetesi

Yorumlar

Popüler Yayınlar