En kötü sosyalizm en iyi kapitalizmden iyidir!

Sevgili dostum Ahmet Cavit An, Facebook sayfasında beş yıl önce yayınladığı ve her nedense o günlerde gözümden kaçan bir köşe yazısını yeniden paylaştı.

Bu köşe yazısında, “Sol Haber” sitesinde Tevfik Taş tarafından Almanya Komünist Partisi Genel Sekreteri Patrick Kobele’nin bir makalesi özetlenmişti.

Kobele’nin söz konusu makalesinde ortaya koyduğu düşüncelerin çoğu ile hemfikirim.

3 Ekim 1990, emperyalist Batı Almanya’nın Demokratik Alman Cumhuriyeti'ni birleşme adı altında yuttuğu gündür. Sadece Doğu Almanya’nın değil , Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ile birlikte tüm Doğu Avrupa halk demokrasilerinin de çöküşü, uluslararası komünist hareket ve tüm insanlık adına çok büyük kayıplardır.

Patrick Kobele’nin makalesinden edinebileceğimiz fikirlerin özeti şudur:

1. En kötü sosyalizm en iyi kapitalizmden daha iyidir!

2. Emperyalizm barışa yetenekli değildir!

3. Sosyal demokrasi kapitalizmin hasta bakıcısıdır!

4. Parlamento, düzenin bir tür ehlileştirme alanıdır.

*

1. Sosyalist rejimler, 1953 yılında Kruşçev revizyonizminin SSCB'de iktidara gelmesinden sonra başlattığı sosyalist inşayı geriye çevirme, kapitalizmi restore etme sürecinde bile, Batının kapitalist emperyalist rejimlerinden çok daha insancıl ve çok daha başarılıydı. İşsiz ve evsiz kimse yoktu. Çalışanlar tüm sosyal haklardan kayıtsız şartsız yararlanıyordu. Düşük ücretle çalışanlar, evsizler, işsizler yoktu... Eğitim ve sağlık hizmetleri bedavaydı.

2. Emperyalizm varlığını sürdürebilmek için savaşlara ihtiyaç duymaktadır. Sosyalist sistemin sadece varlığı bile haksız savaşların çıkmasına karşı caydırıcıdır. Halbuki günümüzde, gelişen teknoloji sayesinde oluşan artı emek (işsizlik) karşısında insanların ihtiyaçlarını gidermek yerine emperyalizm, işsizliğin sorumlusu olarak yabancı işçileri ve göçmenleri göstermekte, sürekli toplum içinde huzursuzluk yaratmakta, uluslar ve devletler arasında savaşlar çıkarmaktadır. Dünyanın her tarafında her geçen gün yeni yeni paylaşım savaşları patlak vermekte, mülteci sorunları yaşanmakta, mülteciler denizlerde boğularak ya da kamyon kasalarında havasızlıktan ölmektedir. Sorunları barış, demokratik yönetim ve adil paylaşımla çözümlemek yerine, emperyalistler için tek çözüm yolu vardır: Savaş çıkartmak!

3. Emperyalist-kapitalist sistemin artık miadını doldurduğunu, işe yaramaz hale geldiğini, kapitalizmin can çekiştiğini kabul etmek istemeyen, sosyal demokrat ideolojiye sahip küçük ve orta burjuvazi, kapitalizmin reforme edilerek, tamir edilerek daha iyi bir hale getirilebileceği yalanlarıyla kitleleri kandırıyor. Onlar bu özellikleriyle kapitalist sistemin hasta bakıcılığına soyunmuştur. Ama bu hastanın beyin ölümü çoktan gerçekleşmiştir... Kapitalizm artık yaşayan bir cesetten başka bir şey değildir.

4.Mevcut yapı içinde "sol" olduğu iddiasıyla yola çıkan, hatta zaman zaman radikal çıkışlar da yapabilen bazı küçük burjuva kesimler de, genelde burjuva parlamentolar içinde, artık işe yaramadığı iyice belirginleşen temsili demokrasi düzeni içinde, yontularak düzene ayak uyduruyorlar. Burjuva parlamentolar, işçi sınıfından yana tavır alma potansiyeli taşıyan küçük burjuva kesimleri ehlileştirme alanı olarak kullanılıyor!

Demokratik Alman Cumhuriyeti'nin çökertilmesinin 31. yılında, sosyalizme olan inancımızın devam ettiğini vurgulamalıyım. Kapitalist emperyalist vahşet insanlığın geleceği olamaz... Ancak yaşanan deneyimlerden süzülerek inşa edilecek yepyeni bir sosyalist devrim, sadece temenni etmek suretiyle gelmeyecektir. Bu, örgütlü halk yığınlarının bir zaferi olacaktır. Görevimiz bu örgütlülüğe kafa yormak, böylesi bir örgütlülüğü nasıl elde edebileceğimiz üzerine düşünmek ve bunu gerçekleştirmektir! 

 

5 Ekim 2021, Avrupa gazetesi


Yorumlar

Popüler Yayınlar