Kıbrıs'ta barış ve yeniden birleşme (1)

3 Ekim 2021 tarihinde, AKEL önderliğinde, Derinya’da barış ve yeniden birleşme yürüyüşü yapıldı. Bu yürüyüşün amacı, Maraş'ta Ankara ve AKP gericiliği tarafından girişilen yasa dışı uygulamaları protesto etmek, ülkemizde barışın sağlanması ve adamızın yeniden birleştirilmesi olarak yansıtılmışsa da, özünde bu miting Güney Kıbrıs'ta 2023’te yapılacak olan başkanlık seçimlerine yönelik bir eylemdi. AKEL’in, taraftarlarını harekete geçirmeye yönelik bir etkinliğiydi.

Amaç "barış ve yeniden birleşme" olarak gösterildiği için, Kuzey Kıbrıs'tan da birçok barış yanlısı örgüt, bu etkinlik için AKEL tarafından hazırlanan bildiriye imza attı. Bildirinin altında 113 örgütün imzası vardı.

Eylemi destekleyen örgütler arasında, sadece bir tanesi ortak bildirinin içeriğine katılmadı. O da KSP'ydi (Kıbrıs Sosyalist Partisi).

KSP ortak bildiriye katılmadı; çünkü bu bildiri, AKEL, CTP ve bunların etrafındaki örgütlerin temcit pilavı gibi sürekli savunduğu “BM çerçevesinde, iki toplumlu, iki bölgeli, toplumların siyasal eşitliğine dayalı federasyon” olarak bilinen çözüm şeklini savunuyordu. Bizler KSP olarak bu ve benzeri önerilere çözüm önerileri değil, “çözümsüzlük önerileri”diyoruz.

Kıbrıs sorununun asıl çıban başları, Britanya ve ABD emperyalistleridir. Bu iki güç, aynı zamanda BM’yi kontrol altında tutan güçlerdir. Bu güçlerin çıkarları çözümsüzlüğün devamında ve statükonun sürmesinde yatmaktadır.


Öte yandan, ortak bildiriye imza koyan 114 kadar örgütün çoğu etkinliğe doğru dürüst katılmadı bile. Özellikle dikkat çeken de, ortak bildiriye imza koyan CTP’nin mitinge resmi olarak katılmayışıydı.  Bazı CTP militanları farklı sosyal ve siyasal kimlikleriye eyleme katıldı, ama CTP nin parti olarak katıldığı söylenemez. AKEL ve CTP bu tür “ne idüğü belirsiz ve kişiliksiz” ilişkiyi uzun yıllardan beri sürdürmektedir.

2019 yılı AB seçimlerinde de böyle olmuştu. CTP'li oluşuyla bilinen unsurlar AB seçimlerinde AKEL adaylarına destek verirken, CTP AKEL’e resmi olarak destek vermemişti.

Bu ikili tavrın nedenleri ne olabilir?...

Birinci neden, CTP’nin KKTC parlamenter sisteminin bir parçası olarak Ankara'daki egemenlerin kucağında bulunması ve Ankara'dan gelen talimatlar ışığında hareket edip siyasi tavır belirlemesidir.

İkinci neden de yine birincisiyle bağlantılı olarak, CTP’nin federal çözüm anlayışının Ankara'nın federal çözüm anlayışıyla uyumlu, fakat AKEL’in federal öözüm anlayışıyla uyuşmazlık içinde olmasıdır.

Mesela CTP, Türkiye gibi, garantilerden yanadır. AKEL ise Garanti Anlaşmalarının iptal edilmesini istemektedir. Federal Kıbrıs'ın haritası ve nüfusunun içeriği konusunda da CTP kodamanları, AKEL ile birlikte değil, Ankara ile birlikte hareket etmektedir. Bu durumda birbirine ters düşen görüşlere sahip olan AKEL ve CTP, ayrıca bunların etrafındaki diğer irili ufaklı parti ve örgütler, Kıbrıs sorununa bulunacak çözüm konusunda tam bir anlaşmazlık içerisindedir. Bu tavırlarıyla da çözüme değil çözümsüzlüğe, statükonun güçlenmesine hizmet etmektedirler.

Onlara sık sık "BM çerçevesini bir tarafa bırakın. Oturun kendi aranızda çözüm için ortak parametreleri belirleyin ve anlaşın, biz de sizleri destekleyelim" dedik. Ama buna hiçbir zaman yanaşmadılar...

Bu tavırlarıyla da emperyalist güçlerin adamızdaki statükoyu sürdürme emellerine hizmet etmeye devam ettiler.

İşte bu nedenlerle biz, KSP olarak 3 Ekim eyleminin ortak bildirisine katılmadık. Bunun yerine, Kıbrıs'ta barış ve yeniden birleşme için nelerin gerekli olduğunu özetleyen kendi bildirimizi yayınladık. Bu bildirinin içeriğine bir göz atalım ve bunu hep birlikte analiz edelim...

 (... devamı)

10 Ekim 2021, Avrupa gazetesi

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar