Sınıf bilinci çerçevesinde örgütlü bir yapı
Serhat İncirli'nin yazılarını severek okurum. Hatta zaman zaman ele aldığı konular benim köşe yazılarım için de ilham kaynağı olur. Fakat kendisi, yerinde eleştiri ve uyarılarına rağmen siyasi ideolojik yönden sıkıntılıdır.
KTÖS 43. Genel Kurulu'na verdiğim dayanışma mesajında da vurguladığım gibi, bir aydının görevi sorunları anlamak, araştırmak, ve hiç kuşkusuz büyük düşünür Karl Marx’ın dediği gibi anlayıp yorumlamakla kalmayıp "dünyayı değiştirmek" için mücadele etmektir.
Serhat arkadaşım geçtiğimiz günlerdeki bir köşe yazısında şu tespiti yapıyor:
"...ve yine en büyük sorun, bütün bunların ötesinde, kapitalist kapişari sistemi içerisinde ezilen yoksulları sınıf bilinci çerçevesinde örgütleyecek bir yapının eksik olmasıdır…" (Serhat İncirli, Azıcık Sosyalizm! Korkmayın Öldürmez - Yenidüzen gazetesi)
Sevgili dostum... Ezilen yoksulları sınıf bilinci çerçevesinde örgütleyecek yapının eksik olduğu yönünde bir tespit yapıyorsun. Güzel... Saygı duyuyorum. Sana göre böyle bir yapı eksik! Peki bu yapı nasıl oluşturulacak?... Gökten zembille mi inecek?... İşçileri, emekçileri ve yoksulları sınıf bilinci çerçevesinde örgütleyecek olan yapıyı oluşturmak kimin/kimlerin görevidir?...
Bunu yapmanın komünistlerin, ya da komünist aydınların görevi olduğunda hemfikir miyiz?...
Hemfikirsek ben varım! Gel birlikte bir adım atalım. Bu yapıyı örgütleyelim!
Çünkü böyle bir eksikliği tespit etmek yetmez... Bu tespiti yapabiliyorsak, gereğini de yapabilmeliyiz! Var mısın?...
"Mehmet Abim, haklısın ama bu benim yapabileceğim bir iş değil; beni aşar" diyorsan, ona da saygı duyarım... Ama en azından yapabileceğin bir şey var!
Bu ülkede eksikliğini tespit ettiğin örgütsel yapıyı oluşturmak için gayret edenler var...
Onların kurduğu bir örgüt var: Kıbrıs Sosyalist Partisi... Hiçbir şey yapamazsan da, bu girişimi inkar etmeyip destek verebilirsin. Ya da sana göre işçi sınıfını örgütleyebilecek siyasi ve ideolojik kapasiteye sahip olduğunu düşündüğün başka bir örgüt varsa onu destekleyebilirsin.
Ama ne olur bu ülkede birbirimizin varlığını, emek, çaba ve mücadelesini görmezden gelmeyelim... Madem ki ülkemizi aydınlığa, barışa ve huzura kavuşturacak olan "sınıf bilinci çerçevesinde" örgütlü bir yapıdır, kendini aydın olarak tanımlayan herkesin bu örgütün kurulması ve yapılandırılması için mücadele etmek en önemli sorumluluğudur.
KTÖS 43. Genel Kurulu'na verdiğim dayanışma mesajında da vurguladığım gibi, bir aydının görevi sorunları anlamak, araştırmak, ve hiç kuşkusuz büyük düşünür Karl Marx’ın dediği gibi anlayıp yorumlamakla kalmayıp "dünyayı değiştirmek" için mücadele etmektir.
Serhat arkadaşım geçtiğimiz günlerdeki bir köşe yazısında şu tespiti yapıyor:
"...ve yine en büyük sorun, bütün bunların ötesinde, kapitalist kapişari sistemi içerisinde ezilen yoksulları sınıf bilinci çerçevesinde örgütleyecek bir yapının eksik olmasıdır…" (Serhat İncirli, Azıcık Sosyalizm! Korkmayın Öldürmez - Yenidüzen gazetesi)
Sevgili dostum... Ezilen yoksulları sınıf bilinci çerçevesinde örgütleyecek yapının eksik olduğu yönünde bir tespit yapıyorsun. Güzel... Saygı duyuyorum. Sana göre böyle bir yapı eksik! Peki bu yapı nasıl oluşturulacak?... Gökten zembille mi inecek?... İşçileri, emekçileri ve yoksulları sınıf bilinci çerçevesinde örgütleyecek olan yapıyı oluşturmak kimin/kimlerin görevidir?...
Bunu yapmanın komünistlerin, ya da komünist aydınların görevi olduğunda hemfikir miyiz?...
Hemfikirsek ben varım! Gel birlikte bir adım atalım. Bu yapıyı örgütleyelim!
Çünkü böyle bir eksikliği tespit etmek yetmez... Bu tespiti yapabiliyorsak, gereğini de yapabilmeliyiz! Var mısın?...
"Mehmet Abim, haklısın ama bu benim yapabileceğim bir iş değil; beni aşar" diyorsan, ona da saygı duyarım... Ama en azından yapabileceğin bir şey var!
Bu ülkede eksikliğini tespit ettiğin örgütsel yapıyı oluşturmak için gayret edenler var...
Onların kurduğu bir örgüt var: Kıbrıs Sosyalist Partisi... Hiçbir şey yapamazsan da, bu girişimi inkar etmeyip destek verebilirsin. Ya da sana göre işçi sınıfını örgütleyebilecek siyasi ve ideolojik kapasiteye sahip olduğunu düşündüğün başka bir örgüt varsa onu destekleyebilirsin.
Ama ne olur bu ülkede birbirimizin varlığını, emek, çaba ve mücadelesini görmezden gelmeyelim... Madem ki ülkemizi aydınlığa, barışa ve huzura kavuşturacak olan "sınıf bilinci çerçevesinde" örgütlü bir yapıdır, kendini aydın olarak tanımlayan herkesin bu örgütün kurulması ve yapılandırılması için mücadele etmek en önemli sorumluluğudur.
31 Mayıs 2022, Avrupa gazetesi
Yorumlar
Yorum Gönder