Derviş Ali Kavazoğlu'nun Mücadelesinden Öğrendiklerimiz (3)

Bu mücadele sırasında AKEL’in artık emperyalizmin hizmetinde olan ENOSİS siyasetinden rahatsız olduğunu anladığımız Derviş Ali’nin, AKEL Merkez komitesinde olduğu halde, kendi inisiyatifiyle Türkler arasında ilerici bir örgütlenmeye giriştiği bilinmektedir. İşte bu girişimleri sırasında, Luricina köyünden bazı Türklerle temas kurmaya çalıştığı 11 Nisan1965 tarihinde ihanete uğramış ve TMT adına hareket eden bu alçaklar tarafından kurulan pusuda kendisine eşlik eden sendikacı yoldaşı Kostas Mişaulis'le birlikte katledilmiştir.


Çok sınırlı olanaklarla, işçi sınıfının mücadelesine bir önder olarak katkıda bulunacak düzeyde kendini geliştiren bu fedakâr insanın şanssızlığı; Krusçev'in karşı devrimci çizgisini göremeyen, SSCB’nin yıkımını örgütleyen kampta yer alan ve Anglo-Amerikan emperyalizminin Kıbrıs’ı bölme planları çerçevesinde tezgâhlanan ENOSİS mücadelesinin pesinden sürüklenen AKEL partisinin üyesi olmasıdır. Bu partinin sürüklendiği hatalı çizgi, Kıbrıs’ta isçi sınıfının mücadelesini etnik temelde bölmüş ve adamızın taksiminde emperyalist güçlerin işini kolaylaştırmıştır. 


Bu noktada, Derviş Ali de üyesi olduğu AKEL’in içine düştüğü temel bir hataya istemeden de olsa ortak olmuştur. Komünistlerin birincil görevi, başını ABD'nin çektiği emperyalizm ve savaş cephesine karşı, başını SSCB'nin çektiği anti-emperyalizm ve demokrasi cephesinin savunulmasıydı. Ulusların ve ülkelerin tek tek, ve hele hele küçük ulus ve ülkelerin tek tek kurtuluşlarının imkânsız olduğu anlaşılmalıydı. Tüm ülkeler ve ulusların ancak ve ancak güçlü ve her geçen gün güçlenen bir SSCB’nin var olduğu şartlarda kurtuluşunun mümkün olduğu bilinmeliydi. Tüm ülkeler ve ulusların ancak ve ancak böyle bir SSCB'nin dünya anti-emperyalist ve demokratik cephesinin başını çektiği şartlarda kurtuluşunun mümkün olduğu bilinmeliydi. Tüm ülkeler ve ulusların ancak ve ancak bu cephede yer alarak kurtulabileceklerinin, aksi takdirde kurtulmanın imkânsız olduğu bilinmeliydi. Bu şartlarda, komünistlerin ve ülkelerinin ve uluslarının çıkarlarını anlayabilen ve savunabilen her bireyin bu çerçevede düşünmesi ve iş yapması gerekirdi.


Halbuki Derviş Ali Kavazoğlu ve üyesi olduğu AKEL, bu çerçeveyi yıkan, SSCB’nin güçlenmesini değil de yıkımını örgütleyen SBKP ve SSCB'nin başına çöreklenmiş Titocu Troçkistlerle birlikte hareket etti. Bu şekilde, SSCB'de sosyalizmin yıkımına seyirci kaldılar ve katkı koydular. Onların karşısına dikilen ve devrimci komünist olduğunu iddia eden Çinli, Arnavutluklu ve diğer komünist partiler de aynı şekilde davrandılar; ama tam zıttı bir görünüm oluşturarak. SSCB'nin güçlenmesini değil, SSCB'nin Titocu yıkımını talep ettiler; kendi ülkelerinde de Lenin-Stalin sosyalizmini inşa planını değil, Titocu sosyalizm inşa planını devreye koydular. 


Bu şartlarda Titocu Troçkistlerin siyasetini devreye koymakta olan ve komünist olduğunu iddia eden tüm örgüt ve bireyler, devrimci değil, gerici ve hatta aşırı karşı devrimci pozisyonda durmakta, SSCB’nin yıkımında yer almaktadırlar. Sosyalizm adına Titocu sosyalizm düşmanlığını uygulamakta ve yaymaktadırlar.


Burada, SSCB önderliğindeki Titocu akımlarla ve Çin ve Arnavutluk önderliğindeki Titocu akımların peşinden giden, ve hatta bugünlerde açık Troçkist örgütlerin peşinden giden ve bu eğilimlerin takipçisi olarak tüm yaptıklarını devrimcilik, komünistlik ve yurtseverlik, barışseverlik olarak gören, bu uğurda canlarını bile bu davaları için feda etmeye hazır bireyler ve hatta partiler olduğunu, mesela Derviş Ali Kavazoğlu ve yoldaşlarının, AKEL üyelerinin Kıbrıs'a barış ve birlik getirmek duygusuyla canlarını ortaya koymaktan geri duymadıklarını hiç kimse reddetmeyecektir ve bizim partimiz Kıbrıs Sosyalist Partisi de bu olguyu reddetmez. 


Çünkü bizim partimiz, Derviş Ali Kavazoğlu ve AKEL üyesi yoldaşlarının Stalinci değilde Titocu, komünizm düşmanı SBKP'nin takipçisi olduklarını bildiği gibi, bizim de görünürde zıt yönden de olsa bir ve aynı olan, yani Stalinci değil Titocu olan ÇKP ve AEP'nin takipçileri olarak dünya komünizminin yenilgisinde yer almış bireyler ve partilerden gelmekte olduğumuzu bilir... Bizler de dünya komünizmine ihanet ettiğimiz dönemlerde, komünist, yurtsever, demokratik, devrimci anti-emperyalistler olduğumuzu varsayar ve bu uğurda varımızı yoğumuzu ve canımızı davamıza adardık. 


Biz bu nedenle yüzümüzün kızardığını, tüm dünya komünistlerinden, proleterlerinden ve insanlığından özür dilediğimizi ilan ediyor; hatalarımızı anlamaya ve onların üstesinden gelmeye çalışıyoruz.


Derviş Ali Kavazoğlu, Mişaulis ve tüm yoldaşlarını anarken, AKEL’li ve tüm diğer partilerden yoldaşları, geçmişlerini ve dolayısıyla bugünlerini dikkatli ve onurlu bir şekilde ele almaya, geçmişleriyle ve bugünleriyle acımasızca, ama örgütlülük ve birliklerini bozmadan, sabırlı ve disiplinli bir şekilde hesaplaşmaya çağırıyoruz.


Derviş Ali Kavazoğlu ve Mişaulis yoldaşların, Amerikan ve İngiliz emperyalizminin yurdumuzdaki işbirlikçileri olan barış ve insanlık düşmanı vatan hainleri tarafından katlini nefretle kınarken, biz komünistler esas görevimiz ve esas aldığımız dersin bu olduğunu tüm yoldaşlarımıza ilan ediyoruz. Onları tüm teknolojik şartları bugün var olan komünizmin zaferi için, partimizin mikro-çiplerle ilgili yaptığı değerlendirmeler ışığında ortak bir teori oluşturmaya ve el ele vermeye çağırıyoruz. Aşırı azgın ve katliamcı dünya emperyalizmine karşı, tüm komünistleri ve tüm insanlığı birleştirmenin yollarını bulmak için, herkesi düşünmeye ve bu yollardan biri olarak partimizin doğrudan demokrasi fikrini ele almaya çağırıyoruz.


Tüm komünistleri, doğru olan Stalinci ve doğrudan demokratik bir çerçevede birleştiremezsek, tüm insanlığı da onların etrafında birleştiremezsek, büyük emperyalist canavarların yönettiği bugünkü dünyamızda kavgalar çok daha zorlu ve çok daha büyük kayıplarla dolu olacaktır.

 
Derviş Ali Kavazoğlu, kişisel kavrayışı ve azmiyle, taksimi önlemek için canı pahasına mücadele etmiş yiğit bir yurtsever devrimcidir. Derviş Ali Kavazoğlu ve Mişaulis, komünizm ve yurtları için öldükleri oranda onları anmanın yolu buradan geçmektedir.


Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

 

 18 Nisan 2023, Avrupa gazetesi

 

No photo description available.

Yorumlar

Popüler Yayınlar