Akıncı'ya rağmen!

Sayın Akıncı'ya ölüm tehditleri geliyor. Bir bakıyor ki tehdit dışarıdan, ama içeride!

Bu ne demek oluyor? Benim bundan anladığım, tehdit içimize sızmış dış güçlerden geliyor. Kim olabilir ki içimize sızmış dış güçler?

UBP kodamanlarının klasik tabiriyle '"malum güçler" mi? Eroğlu da bir zamanlar “Arkamda 40 MİT görevlisi dolaşıyor” diyerek aynı malum güçleri işaret etmişti! Kim bu malum güçler? Bakın işte bu herkesin bildiği bir sır!

Bu ve benzer tehditlerin kaynağı TC egemenleridir!

İyi ama hem KKTC cumhurbaşkanı olacaksın hem de bu ise şaşacaksın?

Olacak iş değil!

Uluslararası alanda KKTC topraklarından TC sorumludur; KKTC değil! 1974’den beri durum budur. Tıpkı İsrail'in Filistin'den sorumlu olması gibi.

Hem cumhurbaşkanı olacaksın, ya da hükümet olacaksın – hem de KKTC sınırları içinde “sol” siyaset yapacaksın ama bu basit gerçeği bilmeyeceksin?

İmkansız. Bunu bilmeyen yoktur. Bunu bilmezmiş gibi yapanlar tabii ki bolca vardır.

Mesela Cumhurbaşkanı Akıncı ve çevresindekiler bu türdendir.

Hükümetteki sağcı kanattan tutunuz, muhalefetteki solcu kanada kadar hepsi de bu türdendir!

Sadece onlar mı? Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki hükümet ve muhalefet partileri d,e ve her türden “sol”, hatta “Marxist” siyaset yapanlar da (AKEL dahil) bu türdendirler.

Sadece onlar mı? Hayır!

Yunanistan'dan başlayıp İngiltere'ye kadar, hatta tüm AB ülkeleri ve BM’ye kadar, hepsi ikiyüzlü bir şekilde hem "KKTC’den TC sorumludur” diyorlar, hem de "KKTC Cumhurbaşkanı" olarak kabul etmedikleri seçilmiş kimseyi, Türk toplumunun lideri ilan ediyorlar!.. Toplumlar arası görüşmeleri onunla sürdürebilirlermiş!... Bunun için de KKTC cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçlarını bekliyorlar!

KKTC'yi saymıyorlar, tanımıyorlar ama seçim sonuçlarını tanıyorlar! Uluslararası hukuk mu? Irzına geçilmiş durumda!

Bu tutarsız emperyalist politikalardan amaç, Kıbrıs’ta yaşayan insanların barış ve huzur içinde yaşaması değil! Amaç, Kıbrıs’ı kontrol edip dünya emperyalizmini yaşatmak. İçtekinin de dıştakinin de tek derdi bu!

Güneydeki cumhurbaşkanının da Kuzeydeki cumhurbaşkanın da tek derdi bu!

Kıbrıs halkı işi eline alırsa, içteki ve dıştaki bu halk düşmanı partiler ve bireyler biter. Bu yüzden böyle oyunlar oynayıp duruyorlar! Bu oyunları bozmak için doğruyu söyleyeni de dokuz köyden kovuyorlar!

Bu arada Şener Levent’in geçen hafta yayınlanan “BİR DEFA ÖLÜRÜM” başlıklı makalesinin ibretlik bir yazı olduğunu vurgulamalıyım. Kuzey Kıbrıs gerçeği tüm çıplaklığıyla bu makalede okunmaktadır.

“Vakti gelmişse bir defa ölürüm; ama toplumumun hak ettiği insanca, onurlu bir yaşama kavuşma mücadelesinden asla vazgeçmem” diyor Sayın Akıncı.

Peki ama toplumun hak ettiği insanca, onurlu bir yaşama kavuşma mücadelesi nedir ki? Akıncı Kıbrıs Türk toplumunun bugün hak ettiği onurlu, insanca bir yaşama kavuştuğunu söyleyebilir mi?

Bu mücadele, bize göre, Kıbrıs'ın emperyalist boyunduruktan kurtulma mücadelesidir. Bu mücadele kapitalist sömürü ve baskı sisteminden, ücret köleliği sisteminden kurtulma mücadelesidir. Bu mücadele yalnız Kıbrıs Türk toplumunun değil, tüm insanlığın mücadelesidir. Siz bu mücadelenin neresinde oldunuz Sayın Akıncı? Türk finans oligarşisinin Kıbrıs üzerindeki çıkarlarını savunarak, emperyalist burjuvazinin egemen olduğu Türk devletini sığınacak liman ilan ederek, toplumun insanca yaşama kavuşma mücadelesine katkıda bulunamaz, ancak zarar verirsiniz!

Size rağmen de olsa devrim gerçekleşecektir Sayın Akıncı!

Size ve arkadaşlarınıza, tehditlerden uzak, güvenli, sağlıklı ve uzun ömürler dileriz!

29 Temmuz 2020, Avrupa gazetesi
 
 

Yorumlar

Popüler Yayınlar