Siyasetle karışık futbol sohbetleri... (16) Kıbrıs Türk toplumu liderliği ve futbol
Kıbrıs Türk toplumu 1955 yılından beri cullisine futbol oynamaktadır... Aslında bu durum futbolun bir halk sporu olarak, amatörce, ticarileşmeden yapılması ve keyifli bir spor dalı olarak kalması için bir fırsat bile oluşturabilirdi... Fakat öyle olmadı.
1955 yılı Nisan ayında adadaki İngiliz sömürge yönetimine karşı EOKA tarafından girişilen sözde kurtuluş mücadelesinin karşısına, İngilizler geçici polis ve komando yazdıkları Türklerden oluşan kolluk kuvvetlerini çıkardı. Bu olay İstanbul'da yaşayan Rumlara karşı MİT tarafından düzenlenen provokasyonla birleşince, KOP, Türk takımları ile Rum takımlarının maç yapmasını kamu güvenliği açısından sakıncalı bularak Çetinkaya'yı KOP'tan çıkarma kararı aldı. Aslında bu gerekçenin haklılık payı olduğunu teslim ediyorum. Fakat alınacak önlem Çetinkaya'yı ve diğer Türk takımlarını KOP’tan "geçici" de olsa çıkarmak yerine Türk ve Rum takımları arasındaki maçlara geçici olarak ara vermek olmalıydı. Fakat öyle olmadı. Türk takımlarının KOP’tan çıkarılması Türk toplumunun şöven liderliğinin de işine geldi. Hemen aynı gün ayrı bir futbol federasyonu kurdular. Ben şu anda elimde bu konuda herhangi bir belge olmamasına rağmen bu tezgahın ardında İngiliz sömürge yönetiminin bulunduğuna inanıyorum.
Böylece iki toplumun bölünmesi yolundaki ilk ayrılık olan işçi sendikalarından sonra ikinci ayrılık da futbolda gerçekleşti. Bu durum bir spor olarak futbolun siyaset üzerinde ne kadar etkili olabileceğinin bir başka göstergesidir. Nitekim 1955 yılında EOKA'dan sonra Türk toplumu içinde de Volkan, daha sonra da TMT adlı şöven milliyetçi teşkilatlar kuruldu. Bu teşkilatların yuvalandığı merkezler de futbol kulüpleri oldu. Futbol kulüpleri o yıllarda, toplumla, özellikle askeri görevler için aranan niteliklere haiz erkeklerle temas kurulabilecek en uygun ortamları oluşturmaktaydı.
Futbol kulüpleri barış zamanlarında da siyasi partilerin, özellikle de iktidardaki partilerin yuvalandığı mekanlar oldu. Kıbrıs Türk toplumunda ne yazık ki sol hiçbir zaman güçlü olamadı... Kıbrıs Rumları arasında futbolda oluşturulan Omonya gibi bir halk kulübü ve bu kulüp üzerinden bir halk dayanışması oluşturulamadı. Futbol kulüpleri hükümetteki siyasi partilerin etki alanı içinde kaldı. Özellikle 1960- 74 yılları arasında neredeyse tüm kulüpler TMT’nin karargâhı durumundaydı. TMT’nin Lefkoşa serdarı Kemal Şemi Çetinkaya’nın başkanı olduğu için Çetinkaya’ya "hükümet takımı" dendi! Ama o dönemde hangi takım hükümet takımı değildi ki? Şurası da bilinmelidir ki, hükümet takımlığı Çetinkaya’nın en şanlı, en başarılı günlerine ait değildir... Çetinkaya ortak Kıbrıs Futbol Federasyonu'ndaki başarılarını elde ettiği yıllarda henüz ne EOKA, ne Volkan ne de TMT yoktu... Hükümet takımlığı sözkonusu olamazdı. Çetinkaya, Kıbrıslı Türk esnaf kesimlerinin desteklediği bir takım niteliğindeydi.
7 Ağustos 2021, Avrupa gazetesi
Yorumlar
Yorum Gönder