Para babalarının savaşı...

Ukrayna'daki savaşın kendi başına Ukrayna ile ilgili olmadığı artık herkes tarafından anlaşılmalıdır. Bu savaş özünde, başlıca emperyalist güçler arasındaki bloklaşma ve dünya pazarına egemen olma kavgasıdır. Para babalarının savaşıdır. Finans oligarklarının savaşıdır.

Ukrayna halkı bu savaşın kurbanıdır. Ukrayna halkı için trajik sonuçları olan bu savaşta, küresel güç dengelerinin yeniden düzenlenmesi söz konusudur.

Rusya, Batı propagandasının aksini iddia etmesine rağmen, askeri hedeflerine ulaşıyor. ABD ise Ukrayna'daki faşist rejimi kışkırtarak kendi hedeflerine ulaşabilmeyi umut ediyor. Bu savaşı bahane ederek Rusya'ya karşı ekonomik yaptırımlar uygulamaya başladı. Bu vesileyle Avrupa'ya daha fazla enerji ve silah satabilmeyi planlıyor.

Bu savaş, tek kutuplu dünyayı iki kutupluya dönüştürüyor. Dolara dayalı ABD hegemonyası, şimdi yerini kendi finansal gücünü, kaynaklarını ve araçlarını geliştirerek dolar hegemonyasına ve onun hegemonya araçları olan IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına karşı, kendi finans kurumlarını geliştiren ikinci bir kampa bırakıyor/veya onunla paylaşıyor.

Rusya muhtemelen yaptırımlardan sağlam çıkmakla kalmayacak, hidrokarbonlarını rubleye bağlayarak, rubleyi altına çevirerek ve ticaretini Doğu'ya kaydırarak, Doğulu güçleri kendi lehine çevirecek ve Asyalı bir güç olan Çin'le yeni bir finans cephesi oluşturacaktır. ABD'nin "Rusya'da rejim değişikliği" hayalleri boş çıkarak, ciddi bir çöküşe dönüşebilir. ABD için asıl zorluk, Rusya'yı boyunduruk altına alıp alamayacağı değil, dolar hegemonyasının zayıflamasını sınırlayıp sınırlayamayacağı ve ne kadar süreyle sınırlayabileceğidir; Çin ekonomik ve askeri gücünü inşa ederken Pasifik Okyanusu'ndaki müttefiklerinin ABD’ye sadık kalıp kalmayacağıdır.

ABD emperyalizmi global para dolaşımı üzerindeki hegemonyasını kaybetmekle, dünya çapında sınai ve tarımsal üretimin kontrolünü de yitirmiş olacak. Fakat bazı uzmanlar bunun ABD emperyalizmine olumlu etkileri de olabileceğini ön görmektedir. Uluslararası ticaretin dolar bazında yürütülmesinin ABD’ye dayattığı birtakım zorunluluklar da var. Birçok ülkede doların geçerli uluslararası para birimi olabilmesi için bu ülkelerin temel ürünlerini satın almak zorunda kalan ABD, doların dünya piyasaları üzerindeki hegemonyasının kırılmasıyla bu "zorunlu" alımlardan kurtulabilir ve bu ürünleri kendi bünyesinde üretme yoluna girebilir. Bu gelişme de kendi yerel sanayisini yeniden canlandırmasına yol açabilir.

Tabii aynı olasılıklar, yaptırımlar karşısındaki Rusya için de geçerli. Rusya da yaptırımlara tepki olarak hem sınai alanda, hem de tarımsal alandaki üretimlerini daha da geliştirip artırabilir.

Tüm bu ortamın içinde, işçi sınıfı da kendi bağımsız örgütlülüğünü oluşturup koruma kaygısı içinde olmalıdır.

Çünkü bu savaş yeni gelişmelerin de habercisi olmaktadır. Rusya bundan böyle "dost olmayan" ülkelere dolar karşılığı satış yapmama kararı aldı. Onları, dolar yerine rubleyle alım yapmaya zorlarken, dost ülkelere de kendi paralarıyla ve hatta bitcoin'le alım yapma olanağı veriyor. Bitcoin'in uluslararası ticarette de yaygın olarak kullanılmaya başlamasıyla, meta dolaşımında para kullanımından bir adım daha uzaklaşılmış olduğunu düşünüyorum.

Üretim araçları üzerindeki özel mülkiyet sona erdirilmedikçe, paranın ortadan tamamıyla kalkmasını beklemiyorum. Ama daha günümüz kapitalist emperyalist sistem koşullarında bile paranın ortadan kalkması yönünde adımların atıldığına tanık olmaya başlamamız, geleceğin komünist devriminin habercisidir.

9 Nisan 2022, Avrupa gazetesi