Solda güç birliği ve emperyalizm (2)

Bir önceki makalemde solda güç birliğinin hangi hedefler için gerçekleştirileceğine karar vermenin önemine değinmiştim. “Emperyalizme karşı mı, yoksa emperyalizmle beraber (onun hizmetinde) mi? Bize göre karar verilmesi gereken tek mesele budur” demiştim. Peki emperyalizme karşı tavır almanın önemi nereden gelmektedir? Bu konuda partimizin 2014 yılında yayınladığı görüşlerini hatırlatmakta yarar görüyorum:

“Bugünkü dünyada, şu veya bu ulusun, şu veya bu ülkenin, dolayısıyla da tek tek bireylerin geleceğini belirleyen, onların geleceği hakkında karar verici olan bir mücadele var mıdır?... Evet vardır!

Nedir bu mücadele? Bu mücadele kapitalist emperyalizmle modern komünizm arasındaki, ve bunların temsil ettiği sınıflar -yani finans oligarşisi ile proletarya- arasındaki mücadele, insanlık tarihindeki son sınıf mücadelesi olacak mücadeledir. Bu mücadelede kimin kazanıp kimin kaybettiği, tüm ulusların, ülkelerin ve bireylerin geleceğini belirlemiştir ve bugün de belirlemektedir!

'Ülkemin çıkarı için mücadele ediyorum, milletimin çıkarı için mücadele ediyorum, şu veya bu toplumsal kesimin çıkarı için mücadele ediyorum, şu veya bu bireyin çıkarları ve geleceği için mücadele ediyorum, ve de işte bu mücadeleyi vermek için siyasete atılıyorum' diyen her bir kişi, parti, cephe ve örgüt, işte bu iki antagonist arasındaki mücadelede nerede durduğunu belirlemek zorundadır.

Bu mücadelede emperyalizmden yana tavır takınanlar, emperyalizmin yaşamını uzatacak işler yapanlar, ülkelerin, milletlerin, ezilen sınıfların, grupların ve bireylerin zararına iş yapmakta, onların bugün ve gelecekte barbarca bir ortamda yaşamasına katkı koymaktadır. Bu mücadelede komünizmden yana tavır takınanlar, komünizmin emperyalizm üzerinde hakimiyet kurarak onu yok etmesine katkı koyanlar ise, ülkelerin, milletlerin, ezilen sınıfların, gurupların ve bireylerin yararına iş yapmaktadır, onların bugünkü barbarlıktan kurtulmasına, gelecekte insanca ve bolluk içinde bir yaşama kavuşmasına katkı koymaktadır.

Sadece ülkemizdeki komünizmin değil, ülkemizin ve milletimizin bağımsızlığının, ülkemizde demokrasinin ve ülkemizle birlikte tüm insanlığın geleceği bu kavgada komünizmin zafer kazanıp kazanmaması ile belirlenecektir.

Bu kavgada yerini belirlemeyenler, bu kavgada 'yerim budur' demeyenler, genellikle emperyalizmden yana tavır takınanlardır. Onların da ülkemizin bağımsızlığına, ülkemizde demokrasinin hakimiyetine ve Kıbrıslı Türklerin varlığına katkı koyması imkansız olacaktır.” (SOLDA BİRLİK ÜZERİNE, Nisan 2014)

 

19 Nisan 2022, Avrupa gazetesi

Yorumlar

Popüler Yayınlar