İki devletli Çözüm Fikri ve 50 Kişilik Kalabalık (2)

Crans Montana’da Anastasiadis'in kanatları güçlü, desantralize federasyon fikrini kabul etmesi, Anglo Amerikan emperyalizmi açısından statükoyu tehdit eden bir durum yarattı. Böyle bir gelişme beklenmiyordu. Şu anda statükonun bozulması ne büyük güçlerin işine gelir, ne de Ankara'nın. Ankara’nın hedefi de uygun ortam ve koşulları yakaladığında adanın kuzeyini ilhak etmektir. O halde böyle bir uluslararası konjonktürün yakalanması şart! Bu nedenle de çözümsüzlüğün, yani statükonun devamı şart. İşte bu yüzden, anlaşma umutlarını bir kez daha bertaraf etmek için, kanatları güçlü federasyon çağrısını da terk ederek, Rum liderliğinin kabul etmeyeceği bir başka öneri, Ankara tarafından piyasaya sürüldü!

KKTC cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ankara'nın tercihini Tatar’dan yana kullanmasının nedeni anlaşıldı. Artık toplumlar arası görüşmeler desantralize federasyonu savunan ve bu konuda Anastasiadis ile hemfikir olan Akıncı ile sürdürülemezdi. Bu durum, UBP başkanı olarak bile çok yeni olan, evet efendimcilikte gelmiş geçmiş tüm toplum liderlerinin en iyisi olan Tatar'ı cumhurbaşkanlığına taşıdı. Belli ki adam kadir gecesi doğmuş!

Bu konuda biz parti olarak yanıldık. Bunu kabul ediyoruz. Bize göre Ankara’nın tercihi Akıncı'ydı. Ankara'nın planının da, ayrılık ve ilhak politikalarını gerekçelendirmek üzere, Rum liderliğini, Kıbrıs Rum halkı içinde bile büyük destek bulan, Kıbrıs Türklerinin en barışçıl siyasi lideriyle dahi anlaşamamakla suçlamak olduğunu düşünüyorduk. Gelişmeler gösterdi ki, Ankara’nın bağımlı olduğu büyük güçler açısından, statükoyu korumak için bu kadar ince planlamaya gerek yoktu... Ancak değerlendirmemizdeki hata, ayrıntıya ilişkin bir hatadır. Olgunun özü değişmiyor.

Daha Denktaş döneminde bile, Denktaş’ın zurnanın son deliği olduğunu ve tüm politikaların Ankara tarafından belirlendiğini, kararların da Ankara’da alındığını hep vurguladık. Bunun da ötesinde, Ankara’nın da bu politikalarını Anglo-Amerikan emperyalizminin tavsiye ve telkinlerine bağlı olarak belirlediğini her fırsatta söyledik. Gelişmelerin ve çözümsüzlüğün asıl sorumlusu olarak Tatar'ı suçlamıyoruz. Tatar zurnanın son deliği bile değil! Ona zurnada yer yok! Onun görevi emir tekrarı! Bugüne kadar Kıbrıs Türk toplumuna liderlik yapan herkes bunu Türkiye'nin müdahalesiyle elde etmiştir. Aralarında bileğinin hakkıyla seçilmiş olan bir kişi bile yoktur.

 

2 Mart 2021, Avrupa gazetesi

Yorumlar

Popüler Yayınlar