Yine karma evlilik mağdurları...

Meğer karma evliliklerden Kıbrıs’ta doğan çocukların vatandaşlık alamaması sadece Kıbrıslı Türklerin sorunu değilmiş!... Üçüncü ülke vatandaşları ile evli Kıbrıslı Rumların Kıbrıs’ta doğan çocukları da vatandaşlık alamıyor...

Düşünebiliyor musunuz; eşi İngiliz, Fransız, Alman , İtalyan, İspanyol, hatta ABD’li, Kanadalı ve Avustralyalı olan Kıbrıslıların adada doğan çocukları Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı sayılırken, Suriyeli, Iraklı, Nijeryalı, Vietnamlı, Sri Lankalı, Hindistanlı, Pakistanlı bir eşten Kıbrıs'ta doğan çocukların vatandaşlık hakkını inkar eden bir devlet yapısıyla karşı karşıyayız!

Bu, Avrupa Birliği üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti için tam bir yüz karasıdır! Kıbrıs Cumhuriyeti'ni yönetenlerin tümü ırkçılık yaptıkları için tutuklanmalı ve hapis cezasına çarptırılmalıdır...

Eminim ki, üçüncü ülke vatandaşlarıyla evli Kıbrıslı Rumların Kıbrıs’ta doğan çocuklarına vatandaşlık haklarının verilmemesinin tek bir sebebi var. Durumun, aynı konumda bulunan ve çocuklarının vatandaşlık hakları inkar edilen Kıbrıslı Türkler için emsal teşkil edebilecek olmasından korkuyorlar!

Tam bir rezillik...

Hakları çiğnenen Kıbrıslı Türk ailelerin yanında, Kıbrıslı Rum aileler de Ombudsman'a şikayette bulundular. Ombudsman raporunda, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin vatandaşlıklar sorununu doğru ele alamadığı, ayrımcılık yaptığı vurgulandı.

Şimdi sırada Avrupa Konseyi var! Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bu ırkçı, ayrılıkçı, ve bana göre bir tür apartheid politikasını Avrupa Konseyi'ne şikayet etmeye hazırlanıyoruz... Bakalım "uygar" Avrupa, vatandaşlarına karşı çifte standart uygulayan böylesi ırkçı tavırlar karşısında nasıl bir karar alacak?!

Bu mücadele büyüyecek... Sadece hukukla sınırlı kalmayacak. Siyasal alanda da haklarımızı arayacağız... Gerekirse büyük eylemler de gündeme gelecek. Hem de Kıbrıs'ın güneyinde! "Özgür" bölgelerinde!

Kıbrıs komplosunu, ABD, Britanya, Türkiye ve Yunanistan hep birlikte hazırladı... Ama gelinen noktada, sanki bu işi tek başına Kıbrıs Türk egemenleri yapmış gibi, Kıbrıs Türk toplumu topyekün cezalandırılıyor... Türkiye ile Kıbrıs Rum egemenlerinin (ve dolayısıyla AB'nin) elinde rehin bir toplum haline getirildik... Her ikisi de Kıbrıs Türk toplumunu birbirlerine karşı koz olarak kullanıyor.

Kıbrıs halkı ve onun bir parçası olan Kıbrıs Türk toplumu, barış içinde bir adada, demokratik bir ortamda yaşamayı hak ediyor... Emperyalist burjuva sınıfların çatışmasına alet olmak, onların çıkar savaşlarının mağduru olmak istemiyor... Bunu hak etmiyor!

22 Ekim 2022, Avrupa gazetesi