Siyasetle karışık futbol sohbetleri... (11) Yalçın Doğan ve Fenerbahçe Cumhuriyeti

Türkiye'nin tanınmış gazetecilerinden Yalçın Doğan’ın Fenerbahçe Cumhuriyeti adlı kitabı, Türk futboluyla ilgilenen herkes için futbolun kendine özgü dinamiklerini anlamak açısından önemli bir çalışmadır. Yalçın Doğan'ı şahsen tanımıyorum. Kendisinin Beşiktaşlı olduğunu duydum. Doğruluğundan emin değilim. Ancak Fenerbahçe Cumhuriyeti adlı kitabını tarafsız bir gözle yazdığı kanaatindeyim. Kitabın içeriğini anlamamıza yardımcı olması için, Doğan Kitap internet sitesinde  kitap hakkında yazılanları buraya alıyorum:

"Osmanlı Balkanlar’dan Kuzey Afrika’ya kadar çeşitli yerlerde savaşıyor ve toprak kaybediyor. Ama Fenerbahçe’yi hiç göz ardı etmiyor. Fenerbahçe Kurtuluş Savaşında Anadolu’ya adam kaçırıyor, top ve mermi taşıyor. İşgal kuvvetlerini Taksim Stadı’nda yeniyor. 1970’lerden sonra Türkiye’de kapitalizm gelişiyor, Fenerbahçe’de işadamı başkanlar dönemi başlıyor. Türkiye’de siyasal iktidar kimde, güç kimdeyse, Fenerbahçe başkanı o iktidarın bir temsilcisi. Tam Fenerbahçe Cumhuriyeti. Bu deyimi, 1989’da ilk kez ben kullandım. Bu kitap, bir yüzyılın öyküsü. Fenerbahçe’nin resmi tarihi değil, çarpıcı olayların yer aldığı bir tarih. Herhangi bir ülkede benzeri görülemeyecek örneklerin yaşandığı bir tarih. Siyaset-futbol ilişkisini bu açıdan ilk yorumlayan, futbol dünyasına ışık tutan Türkiye’deki ilk örnek..."

Kitap ilginç olaylarla doludur. Örneğin bir dönem Fenerbahçe Türk futbol takımlarının devlete vergi borçlarının bağışlanmasını gündeme getirir. Kulüpler vergi borçlarını ödeyemeyecek durumdadır. Fenerbahçe yöneticileri zamanın başbakanı Süleyman Demirel’i ziyaret ederek bu isteklerini bildirir. Demirel onlara, devletin alacaklarını bağışlamasının söz konusu olmayacağını söyler. Fenerbahçe yöneticilerinin, bu konunun meclisten geçirilecek bir yasa ile hallolacağını iddia etmeleri üzerine Demirel bunun mümkün olmayacağını, meclis çoğunluğunun Adalet Partisi'nde olduğunu söyler. Bunun üzerine Fenerbahçe yöneticileri Demirel'e yanıldığını, mecliste Fenerbahçeli milletvekillerinin Adalet Partili milletvekillerinden daha çok olduklarını söyler. Nitekim Fenerbahçe'nin talep ettiği yasa değişikliği meclisten geçer!

Bir başka olayda da, ziyaret ettiği bir şehirde partilileri Demirel'den kendi şehirlerinin küme düşen takımının birinci ligte kalmasını sağlamasını talep ederler. Demirel “O iş kolay” diyerek maiyetine vatandaşın isteğinin yerine getirilmesi için direktif verir. Ama maiyetindekiler ona “Aman efendim, böyle bir şey yapamayız. Yapmamız halinde bütün Türkiye ayağa kalkar, yer yerinden oynar" diyerek talimatının yerine getirilmesinin mümkün olmadığını söyleyince, Demirel “Demek bu top işi bu kadar mühim bir işmiş!” der.

İşte Demirel'in top işinin mühim bir iş olduğunu kavradığı günden beri, Türkiye'deki iktidarların futbola bakışı değişti. Siyasiler halkın nabzına göre şerbet vermek ve oylarını çalarak iktidarlarını korumak için, futbol dünyasına siyasi olarak müdahale etmeye başladılar. Hatta faşist Kenan Evren Paşa bir sezon küme düşen Ankaragücü'nü "kupa şampiyonu" olmasını mazaret göstererek kümede bırakmayı bile başarmıştı.


20 Temmuz 2021, Avrupa gazetesi

Yorumlar

Popüler Yayınlar