Başarı için Örgütlü Eylem Şart!
Genç bir insanın vergi ve harçlara yapılan zamlara karşı tepkisini ortaya koymak için oluşturduğu sosyal medya hesabı, birden büyük bir izleyici kitlesi tarafından takip edilmeye başlandı. Belli ki tepki küçük bir azınlıkla sınırlı değildi. Kitleler kendilerine doğru yolu işaret edecek bir önderlik bekliyordu. Ama “Yol Yoksa Seyrüsefer de Yok!” adlı bu insiyatifin sahibi olan gençler, örgütlülükten korkuyorlardı. Haksız mıydılar? Hayır! Ülkemizde örgütlü burjuva partilerin ihanetleri, satılmışlıkları ortada... Böylesi bir kitle hareketi karşısında bile seslerini çıkarmadılar!
Bu nedenle gençler hareketlerinin "siyasal içerikli" olmadığını ilan ettiler. Siyasi partilerin ve sendikaların bu hareketten uzak durmasını istediler. Bunu yaparken burjuva partileri ilerici, demokrat ve devrimci partilerden ayırmadılar. Tümünü bir kefeye koydular!
Buna karşılık bazı "sol" gruplar da siyasal içerikten yoksun olduğu için bu harekete kuşkuyla yaklaştı. Kendiliğinden hareketleri desteklemek, bunların içinde yer almak, gelişmeler karşısında uyanık olmak, ve mümkünse bu gelişmelere önderlik edip bilinç taşımak gerekir. Örgütlü mücadele bilinci, demokrasi bilinci, egemenlik bilinci ve anti-kapitalist bilinç!
Benim partim, Kıbrıs Sosyalist Partisi, bu sorumluluğun bilincinde hareket etti. Eylemcilerle temas kurarak onlara şu önerilerde bulundu:
a. Tüm kararlar doğrudan demokratik yöntemle harekete destek veren kitleyle birlikte alınmalı.
b. Hareketin örgütlenmemesi halinde başarısız olacağı dikkate alınarak, merkez ve bölge komiteleri oluşturulmalı.
c. Örgütlenmenin iş yerlerine de ulaştırılması için çaba sarf edilmeli.
Ayrıca hareketin karşılaşması muhtemel önemli olumsuzluklara karşı uyarıda bulunduk:
a. İktidar bu hareketi kullanarak olay yaratıp kitleleri baskı altına alabilir.
b. Rejim, meclisteki işbirlikçi partilerden birini devreye sokarak hareketi kontrolü altına alabilir.
c. Protesto eylemleri esnasında provokasyon girişimleri olabilir.
Ne yazık ki, harekete önderlik eden komite bu önerilerin bir kısmını kabul eder gibi davranmasına rağmen pratikte hiçbirini dikkate almamıştır.
Bunların dışında seyrüsefer grubuna hareketin siyasal içerikli olması gereğini de anlattık. Ama komiteye bunun gereğini bir türlü anlatamadık!
Bu nedenle birincisi bir haftalık ertelemeye rağmen etkili ve kalabalık olan protesto eylemi, ikincide iyice güç kaybna uğradı. İkinci etkinlik adeta “Trafik Kazalarını Önleme Derneği”nin etliye sütlüye dokunmayan bir eylemine dönüştü. Bu arada, Lefkoşa-Girne anayolu üzerinde inşa edilmiş Lavinium sitesi sakinleri, bir türlü kendilerine anayola çıkabilmek için olanak sağlanmamış olmasına nihayet patladı. “Yol Yoksa, Trafik de Yok” diyerek Girne-Lefkoşa anayolunu trafiğe kapattılar. Polis eyleme saldırarak 5 kişiyi gözaltına aldı. Site sakinleri, gözaltına alınanlar serbest bırakılmadan dağılmayacakları konusunda direndi, ve sonunda, polis geri adım atarak tutukluları serbest bıraktı. Lavinia sitesi sakinlerinin bu eylemi, halk kitlelerinin seyrüsefer hareketini oluşturan komiteden siyasal olarak daha önde olduğunu ve kitlelerin mücadeleye hazır olduğunu gösterdi.
4 Şubat 2020, Afrika gazetesi
Yorumlar
Yorum Gönder