İnsanlığı Tehdit Eden En Korkunç Yapay Virüs: Kapitalizm

Koronavirüs salgını Kıbrıs'ın güneyinde kontrol altına alınıyor gibi. Anastasiadis geçen gün yaptığı bakanlar kurulu toplantısında normalleşmeye dönüş hazırlıklarını bakanlarıyla konuştu. Kuzeyde ise durum karışık. Sağlık Bakanı Ali Pilli test sonuçlarının sıdır vaka göstermesini “maalesef” diyerek açıklıyor. Değerli doktor Bülent Dizdarli bunun tesaduf olmadığını, yeterli test yapılamadığı için gerçek durumun tespit edilememesinden kaynaklanan hayal kırıklığını yansıttığını anlatıyor.

Öte yandan Pile’de tespit edilen 5 vakadan dolayı güney yönetimi köyde tarama yapmak istedi. Bu konuda köyün hem Türk hem de Rum muhtarları istekli olmalarına rağmen, KKTC Dışişleri Bakanı Kudret Özersay köydeki Türklere testlere katılmamaları talimatı verdi. Kuzeyden Pile'ye test için ayrı ekip gönderme sözü verdi. Ama gönderdiği ekip geciş noktalarındaki karantina uygulamalarından dolayı güneye geçemedi! Bir kez daha "devletçilik" kompleksiyle insani bir konuda bir kuruş maliyeti olmayan bir iş birligi engellendi.

Ben Kıbrıs Sosyalist Partisi adına yaptığım açıklamalarda başından beri Kıbrıs’ın bu salgına karşı birlikte hareket etmesi gerektiğini söylüyorum. Ortak bir kriz masası kurulmasını öneriyorum. Hade bunu beceremediniz, bari iki toplum liderliği bünyesinde oluşturulan ortak sağlık komitesini etkin çalışır hale getirip sorunları aşabilirdiniz!

Güney Kıbrıs 4 Mayıs günü sokağa çıkma yasağını kaldırma hazırlıkları içinde. Kuzeyde de benzer bir karar alınması muhtemeldir. Ancak kuzeyde alınacak kararın toplum sağlığı açısından çok riskli olduğu  tüm uzmanlar tarafından dillendirilmektedir.

Sokağa çıkma yasağının kalkması, yaşantımızın normale dönmesi olarak algılanmamalıdır. Bu virüs pandemisi ülkemizde ve dünyada halihazırda var olan ekonomik bunalımı derinleştirmiştir. İki aya yakın bir süreden beri birçok is yeri calışmamış, işçiler maaş ve ücretlerini alamamış, küçük esnaf siftah etmemiştir. Vatandas ev, esnaf dükkan kiralarını nasıl ödeyeceğini bilemez durumdadır. Sadece kira gelirine bağımlı olarak yaşayanlar da zor durumdadır. Turizm sektörü en azından bu yaz için neredeyse sıfırlanmış durumdadır. Buna bağlı olarak seyahat acenteleri, oteller, restorantlar, eğlence yerleri, bar ve kafelerin ciddi sıkıntı yaşayacakları bellidir. Bunlara ek olarak, gıda ve sebze meyve üreticileri de durgunluktan etkilenecektir.

Bu yasananlardan çıkaracağımız önemli bir ders vardır: İnsanlığı asıl tehdit eden olgu kapitalist ekonomik sistemin ta kendisidir. Kapitalizm de aynı bu virüs gibi asalaktır. Yaşaması için başka yaşamlara, yaşayan hücrelere yapışması ve onları öldüresiye sömürmesi gereklidir. Kapitalizm sadece insan emeğini değil, aynı zamanda bütün doğal kaynakları da küçük bir azınlığın çıkarları doğrultusunda yok edici biçimde sömüren bir sistemdir. Bu sistem, onu çalışarak, kendini, emeğini sömürterek ayakta tutan bütün insanlığın ve doğanın en tehlikeli düşmanıdır. Covid-19 pandemisi bunu bir kez daha göstermiştir. Salgın tehlikesi geçtikten sonra ekonomideki yaralarımızı nasıl saracağımıza şimdiden kafa yormalıyız. Ama yaralarımızı sarma mücadelemiz kapitalizme karşı yeni bir dünya yaratma mücadelesi olarak yürütülmelidir.

25 Nisan 2020, Afrika gazetesi

Yorumlar

Popüler Yayınlar