Ekonomik Kriz ve Egemenlik

Pek kıymetli KKTC yöneticileri, bu ülkedeki sorunların üstesinden gelebilmek için önce bu ülkenin ana gerçeği ile yüzleşmelisiniz!
 
Öyle “Biz Kuzey Kıbrıs halkının iradesini temsil ediyoruz”, “Kuzey Kıbrıs’ta egemen olan biziz” yalanlarıyla ülkeyi yönetme iddiasında olmayın! Gerçekler size elinizin kolunuzun bağlı olduğunu ve etkili önlem almanızın mümkün olmadığını yüzünüze çarpa çarpa hatırlatıyor... Bu ülke Anglo-Amerikan emperyalizminin desteği ve himayelerinde, Türkiye Cumhuriyetinin işgali altındadır. İşgal altındaki bir ülkenin ekonomisini siz yönetemezsiniz.
 
Sömürgeci, Kuzey Kıbrıs'ta ekonomik altyapıyı oluşturacak nitelikte bir üretime izin vermiyor! Türkiye, Kıbrıs'ın kuzeyinden gelen mamül ve yarı mamul ürünlerle sebze ve meyve ürünlerini genellikle ya hiç kabul etmiyor ya da pek çok bürokratik işlemden sonra ithaline onay veriyor. Gerekçeleri de ne? AB ile varılmış olan gümrük birliği anlaşması!
 
BM kararlarının ve Cenevre konvansiyonunun altına attığı imzaların varlığını hiçe sayarak Kıbrıs'a nüfus pompalayan, uluslararası hukuk kurallarını çiğneyerek adayı işgal eden Türkiye'nin, mal hareketleri konusunda AB ile yaptığı anlaşmalara saygılı davrandığını söylemesi hiç de inandırıcı değildir... İşgalcinin tercihinin üretimden kopuk bir ekonomiden yana olduğu çok açıktır! Sorunlara çözüm bulmak isterseniz önce bu gerçeği hazmedecek ve kabulleneceksiniz! Sömürge durumunda olan bir ülkenin mali yükünü neden sömürgecinin kendisine değil de ülkenin mazlum halkına yüklüyorsunuz?
 
Dövizdeki yükselişe karşı TC’den gelen ithalatın dolar olarak değil TL bazında yapılmasını sağlamak bir önlem değildir. İthal ürünlerin gümrüklenmesi esnasında döviz kurunun sabitlenmesi zaten fazlasıyla aynı işi görür.
 
Eğer egemenseniz, kapitalist ekonominin çelişki ve zaaflarından hiç değilse Kıbrıs’ın güneyindeki ekonominin etkilendiği oranlarda etkilenmiş olmak, halkınızı yoksulluk ve açlık çizgisinin altında yaşatmamak için alabileceğiniz önlemler vardır.
 
Derhal Türk lirasını tedavülden kaldırın. Dövize endeksli muhasebe birimine geçin. Böylelikle istikrarlı bir muhasebe birimine kavuşur, hem bütçeyi dengelemekte karşılaştığınız devalüasyondan kaynaklı sorunlardan kurtulursunuz, hem de kitlelere daha iyi maaş ve ücretler verebilirsiniz. TL devalüe edilse bile dövize endeksli muhasebe sisteminde ürün fiyatları -özellikle de temel ihtiyaçlar olan elektrik, gaz, ve petrol fiyatları- artarken ücret ve maaşlar da aynı oranda artacağı için TL’deki devalüasyonların yıkıcı tesirlerinden kaçınmış olacaksınız.
 
Evet baylar, ikide bir yapabileceklerinizin çok sınırlı olduğunu tartışmayın. Yani verdiğiniz sözleri tutmadığınız için halk kitlelerinin sizi affetmesini beklemeyin. Çünkü çare vardır. Eğer egemenseniz, Kıbrıs'ın kuzeyini Kıbrıs Türk halkının yönetmesini sağlayın! Dövize endeksli para birimine geçin. Egemen değilseniz krizi işgalcinin sırtına yükleyin! Egemen rolü oynamaktan vazgeçin. Halkı yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşamaya mahkum etmeyin! 

3 Aralık 2019, Afrika gazetesi

Yorumlar

Popüler Yayınlar