Tükeniyor muyuz? (4)

KIBRIS'TA MİLLETLER SORUNUNUN BURJUVA-EMPERYALİST ÇÖZÜMÜ; 1960 LONDRA ANLAŞMASI; KIBRIS CUMHURİYETİ VE 1960-1974 DÖNEMİ

Bu yazı dizisinde amacım, Kıbrıslı Türkler olarak tükenmekte olduğumuza dair halkımız arasında çok yaygın biçimde var olan endişeler karşısında varlığımızı korumak için neler yapmamız gerektiğini ele almaktır. Ancak varlığımızı korumak için ele alacağımız çözüm önerilerini anlayabilmemiz için sorunun kaynağını iyice kavramamız zorunludur. Bu nedenle siz değerli okuyucularımız için can sıkıcı olması riskini göze alarak konumuzu kısa bir süre daha teorik düzeyde ele almaya devam etmek zorundayım.

1960 Londra Anlaşmasıyla kurulan sözde Kıbrıs Cumhuriyeti, daha önce değindiğimiz milli sorunları ve İngiltere ile olan milli sorunu da içinde barındıran bir Kıbrıs Cumhuriyeti'dir. Kuruluş antlaşması bu olguları tamamıyla yansıtır; üç garantör (İngiltere, Türkiye ve Yunanistan), İngiliz üsleri, etnik temelde orantılanmış sandalye sayısı, Türklere veto hakkı, vs. ...

Her Kıbrıslının farkında olması gereken bir olgu var: 1960 Londra Antlaşması ve buna uygun olarak kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti; 1950-60 arası dönemde Kıbrıs'ta çeşitli milliyetlerden burjuvalar ve büyük emperyalist güçlerin burjuvaları arasında oluşturulan ilişkiler kör yumağı şartlarında, tüm bu burjuva güçlerin Kıbrıs sorunu için buldukları bir "ÇÖZÜM"dür.

Bu "ÇÖZÜM"ün özellikleri nelerdir?...

Bu çözüm Kıbrıs ile İngiltere arasındaki milli sorunu çözmemiştir. Aksine, tam da sömürgeciliğin enternasyonel hukuk tarafından kabulünün zorlaştığı şartlarda, onu enternasyonel kurumlarca da kabul edilen hukuki geçerlilik kazanmış yeni bir şekle sokarak sürdürmenin olanaklarını yaratmıştır.

Bu çözüm; Türkiye ve Yunanistan'ın Kıbrıs'ta etkinlik mücadelelerini, onları "garantör" ülkeler ilan ederek ve askeri güçlerini adaya yerleştirerek kesin bir şekilde devreye sokmuştur. Türkiye - Yunanistan arasındaki milli sorunu (emperyalist yayılmacılık sorununu) Kıbrıs topraklarına yerleştirmiştir. Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türkler arasındaki milli soruna bulunan çözüm ise, Kıbrıslı Rum burjuvazisi ve Kıbrıslı Türk burjuvazisi arasındaki güvensizliğin ilanından başka hiçbir anlam taşımayan, ve sözde milli hakları tanımak amacıyla devletin her bir kurumunda milli dengeler oluşturan, pratikte işlerliği olmayan ortak bir cumhuriyet müsvettesinden ibarettir.

Yani Kıbrıs'ta milli sorunun bu dönemdeki ele alınış ve sonuçlanış yöntemleri, dünya burjuvazisinin milli sorunu çözmekteki yeteneksizliğinin, basiretsizliğinin, milletlere reva gördüğü rezilliğin tipik bir örneğidir...

Burjuvazinin "ÇÖZÜM"ü işte böyle bir şeydir... Yani ÇÖZÜMSÜZLÜK! İşte size burjuvazinin milli sorunun çözümünde iflas ettiğinin bir ispatı; 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Kuruluş Anlaşmaları!!!... (...yazının devamı)

17 Aralık 2019, Afrika gazetesi

Yorumlar

Popüler Yayınlar