Merhaba

Her başlangıç zordur...

Afrika gibi bir gazetede yazmak, yazmanın ötesinde köşe sahibi bir yazar olmak gerçekten zordur.

Bu benim Afrika’da yayınlanacak olan ilk yazım değil. Geçmişte de bir kaç kez konuk yazar olarak Afrika’da yazılarım yayınlandı. Bu sefer işin şekli değişti. Konuk değil, köşe yazarı olarak haftada iki kez siz değerli Afrika okurları ile buluşmaya çalışacağım.

Afrika’da yazmak zordur. Çünkü Afrika Kıbrıs’ın alışagelmiş olduğu gazetelerden çok farklı bir niteliğe sahiptir.

Bugüne kadar Avrupa ve Afrika olarak attığı manşetler ve sayısız çıkışlarıyla “ezber bozan gazete” olarak adanın her iki yanında kendisini kabul ettirmiştir.

Afrika, Kıbrıs Türk toplumunu yöneten militarist zihniyeti eleştirerek adamızın kuzeyinde demokratikleşmeyi savunmuştur. Her türlü faşist ve militarist baskıya karşı çıkarak, her fırsatta bunları teşhir etmiştir. Bu yüzden de bu ülke yarısını yönetenlerin baskı ve şiddetine maruz kalmıştır. Bombalanmış, silahlı saldırganlarla tehdit edilmiş, rejimin mahkemeleri tarafından kovuşturulmuş, kapatılmaya zorlanmış ve nihayet 22 ocak 1918 tarihinde Türkiye’yi yöneten dinci faşist zihniyetin teşvik ettiği gerici, yobaz ve faşist bir kitlenin saldırısıyla linç edilmek istenmiştir.

Afrika bu mücadelesiyle okuyucu kitlesi içerisinde yüksek bir beklenti düzeyi yaratmıştır. Okuyucu Afrika’dan hep ezber bozucu, demokratik mücadeleyi ileri götürecek bir içerik beklentisi içindedir.

İşte bu nedenle Afrika’da yazmak zordur...

Dünyamızın bütününde önemli sosyal ve siyasal değişimlerin yaşandığı bir dönemden geçmekteyiz.

Bu köşeden, değişen dünyayı devrimci ve sosyalist bir anlayışla yorumlamaya çalışacağım. Yaşananların ülkemize etkilerini, ülkemiz açısından ne anlama geldiğini anlamaya ve anlatmaya çalışacağım.

Bunu yaparken Afrika'nın ezber bozan geleneğini devam ettirebilme ve Afrika okuyucusunun yüksek beklentilerine hitap edebilme gayreti içinde olacağım.

21. yüzyılın ilk çeyreğini tamamlamaya yaklaştığımız bu yıllarda dünyamız barış ve huzurdan çok uzaktır. Tersine büyük ülkelerin burjuva demokrasisini bile terkedip dikta rejimlerine yöneldiğine tanık olmaktayız. Daha da kötüsü dünyanın her köşesinde şiddet ve bundan kaynaklanan bir vahşet ve barbarlık ortamı vardır.

Denizler durulmaz dalgalanmadan! Dünyamızın da böylesi bir dalgalanmadan geçmekte olduğunu düşünüyorum. Bu dalgalanmanın sonunda sular durulduğunda iki ihtimalli bir sonuç bizi beklemektedir. Ya vahşet ve taş devrine dönüş, ya da barış, insanca yaşam ve sosyalizm!

Bu köşeden vermeye çalışacağım genel mesaj, insanlığın şiddet ve barbarlığa karşı etkin mücadelesini öngören bir mesaj olacaktır.

Ya sosyalizm, ya barbarlık!

Sonucu emekçi halk kitlelerinin mücadelesi belirleyecektir.

Yeni bir dünya için mücadelemizde Afrika gazetesi üzerinden yeni bir köşe açarken, hepinize MERHABA!



SOSYALİST GÖZLEM
Mehmet Birinci
(Kıbrıs Sosyalist Partisi -KSP- Genel Sekreteri)

30 Kasım 2019, Afrika gazetesi

Yorumlar

Popüler Yayınlar