Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman

Malum olduğu üzere CTP Kuzey Kıbrıs’taki en büyük "sol parti" olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday gösterir. Bugüne kadar saflarından bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmayı da başarmıştır; Talat yoldaş! Dahası Talat yoldaşın cumhurbaşkanlığı çok özel bir zamana denk gelmiştir.

Kuzey Kıbrıs’ta "sol bir partinin", hem de uluslararası sol hareket içinde AKEL’in kardeş partisi olarak bilinen bir partinin, yani CTP’nin adayı cumhurbaşkanı olduğunda, Güney Kıbrıs’ta da yine bir "sol parti" olarak bilinen AKEL’in genel sekreteri Hristofyas yoldaş cumhurbaşkanıydı. Buradan hemen şu sonucun çıkması gerekirdi: Anlaşma olacak, "Kıbrıs Sorunu" çözülecek!

Solcu olacaksınız, yani proletaryanın ve halkın temsilcisi olacaksınız, emperyalizme karşı olacaksınız, halkların birbirine düşman edilmesine karşı olacaksınız, ulusların ezilmesine, ulusların bölünmesine, ülkelerin ezilmesine, insanların savaşlarda kırdırılmasına karşı olacaksınız, savaş çıkarıcıların yok edilmesini isteyeceksiniz; o halde barışı istemeli ve onu elde etmek için her şeyi yapmalısınız!

Solcu olacaksınız, yani NATO’nun halkını milli ve dini temellerde böldüğü ve birbirine kırdırdığı, o küçücük bölünmüş ülkenin kuzeyinde ve güneyinde "solcu" partilerin üyeleri olarak cumhurbaşkanları sizseniz, tabii ki anlaşma olmalı! "Kıbrıs Sorunu" çözülmeli! Ülkemizin "solcu" cumhurbaşkanları, "kimmiş bizim halkımızı milli ve dini temellerde bölen barbarlar, işte bu sorun böyle çözülür, halklar kardeştir, halklar barışseverdir, halklar birbirleriyle el ele verenlerdir, halklar savaşın ve savaş çıkarıcıların azılı düşmanıdır, barışı kuran ve kollayandır; işte size anlaşma. Bundan böyle birlikte ve barış içinde ele ele vererek yaşayacağız, kimse bizi durduramaz" diyebilmeliydiler! Buradan hemen şu sonucun çıkması gerekirdi. Anlaşma olmalı, "Kıbrıs Sorunu" çözülmeliydi!

Yapmadılar. Yaptırmadılar, yapmalarına engel olundu değil! Yapmadılar. Yapmayı denemediler bile. Yapsalardı bir anlaşma olurdu. Bu anlaşma halka sunulurdu. Bu halk da buna sahip çıkar onaylardı! Eğer halka rağmen böylesi bir anlaşmaya engel olanlar, bu anlaşmayı yaptırmayanlar varsa onlar da herkes tarafından bilinirdi. Onları Britanya’nın işçileri bilirdi, onları Türkiye’nin işçileri bilirdi, onları Yunanistan’ın işçileri bilirdi. Onları dünyanın işçileri bilirdi.

Şimdi ne biliniyor? Solcular bile anlaşamıyor diye biliniyor! Milli ve dini çıkarlar solculuktan daha üstün diye biliniyor!

Şimdi söyleyin bana CTP’li yoldaşlar, bu halk niye seçsin CTP’nin adayını? Niye seçsin Tufan Erhürman’ı? Devrimci olduğu için mi? Sosyalizm için mücadele ettiği için mi? Özel sektör çalışanlarının sendikalaşmasına bile engel olan CTP gibi bir partinin başkanı olduğu için mi? Kıbrıs’ın kuzeyinde işgal ve asimilasyon olduğuna inanmadığı için mi? Yoksa Ankara’daki dinci faşist rejimin Kuzey Kıbrıs halkına karşı giriştiği faşist saldırganlığa, aşağılayıcı söylemlere karşı çıkacak yüreği olmadığı için mi! Bu bir tufan değil olsa olsa aptal ıslatan yağmurudur! Evet, bu halk niye seçsin Erhürman’ı? Aptal olduğu için mi?!

10 Mart 2020, Afrika gazetesi

Yorumlar

Popüler Yayınlar