Doğrudan Demokrasi
Üretici güçlerin, bilhassa da üretim aletlerinin gelişmesi toplumu üretim ilişkilerini değiştirmeye mecbur eder.
Sanayi Devrimi üzerinden ortaya çıkan makineli üretim, toplumu üretim ilişkilerini kapitalist üretim ilişkilerinden sosyalist üretim ilişkilerine dönüştürmeye mecbur kıldı.
Ekim Devrimi bu zorunluluğun bir ürünüydü. Fakat, tarihin zigzaglarının bir ürünü olarak SSCB'de sosyalizmden kapitalizme geri dönüş sayesinde dünya kapitalizmi suni olarak hayatta kalabildi.
Böylelikle, sosyalizm koşullarında mükemmel olarak oluşacak bir komünist toplumun teknik temeli kapitalist toplum tarafından üretilmektedir.
Mikro-çiplerden ve bilgisayarlardan bahsediyorum! Bilgisayarlar evrensel kontrol araçlarıdır. Bilgisayarlarla hemen hemen her süreci kontrol edebilirsiniz.
Hali hazırda, ham madde depolanmasından ürün tasarımına, üretime, ve üretilen ürünün depolanmasına kadar her sürecin sürekli ve otomatik olduğu fabrikalar var. Sadece teknisyen olan birkaç işçinin sürece müdahele etmesi yeterlidir.
Dahası, tüm fabrika merkezi bir bilgisayar tarafından kontrol edilebilmektedir.
Bu gelişme, makinelerin bizim kölelerimiz haline gelmesi anlamına gelir!
Sadece ve basitçe yeni ve daha iyi makineler üretip, bol miktarda yeni ve daha iyi ürünler üretebiliriz. Bolluk içinde bir yaşam, insana yakışan bir yaşam mümkün! Ama şu anda insanlık olarak işsizlik, sefalet ve ıstırap içindeyiz!
Niye? Çünkü her şey bireylerin, küçük birey gruplarının mülkiyetinde! Onları kendi bireysel çıkarları için, kar elde etmek için kullanıyorlar. Bu şartlarda, bolluk üretmesi gereken bilgisayarlar tarafından kontrol edilen otomatik fabrikalar işsizlik üretiyor, sefil bir yaşam üretiyor!
Halbuki bilgisayar çağında üretimde bolluğa ulaşmak teknik olarak mümkün olduğu gibi, toplumun tam demokratikleşmesini elde etmek de otomasyon sayesinde mümkündür.
Yani herkesin bizzat kendisinin devlet yönetiminde yer almasının teknolojik şartları mevcuttur. İş gücü denen angaryadan kurtulan toplumun tüm fertleri, ülke yönetimine etkin bir şekilde katılma olanağına kavuşur.
Ancak demokratikleşmenin siyasi koşullarının geliştirilmesini burjuvazi engellemektedir. Çünkü Lenin’in de belirttiği gibi, herkesin devlet yönetimine aktif katılımı şartlarında kapitalizm dayanaklarını koruyamaz.
Bilgisayarlar bütün bilgilerin bir merkezde toplanmasını ve tüm vatandaşların bu bilgilere ulaşmasını mümkün kılar. Bu bilgiler temelinde vatandaşların her konuda her an oy kullanması internet sayesinde mümkündür.
“Eğer gerçekten herkes devlet yönetiminde görev alırsa, kapitalizm dayanaklarını koruyamaz.
Oysa, kapitalizmin gelişiminin bizzat kendisi, gerçekten de 'herkesin' devlet yönetiminde görev almasının ön koşullarını yaratmaktadır.” LENİN, "Devlet ve Devrim"
Lenin daha 20.yüzyılın başında demokrasinin en geniş örgütlenmesinin mümkün olduğunu söylüyordu. Onun bu düşünceleri günümüzde çok daha geçerli hale geldi.
1960’larda dönek Kruschev rejiminin bilgisayarlaşma planlarını reddetmesi boşuna değildi!
Sanayi Devrimi üzerinden ortaya çıkan makineli üretim, toplumu üretim ilişkilerini kapitalist üretim ilişkilerinden sosyalist üretim ilişkilerine dönüştürmeye mecbur kıldı.
Ekim Devrimi bu zorunluluğun bir ürünüydü. Fakat, tarihin zigzaglarının bir ürünü olarak SSCB'de sosyalizmden kapitalizme geri dönüş sayesinde dünya kapitalizmi suni olarak hayatta kalabildi.
Böylelikle, sosyalizm koşullarında mükemmel olarak oluşacak bir komünist toplumun teknik temeli kapitalist toplum tarafından üretilmektedir.
Mikro-çiplerden ve bilgisayarlardan bahsediyorum! Bilgisayarlar evrensel kontrol araçlarıdır. Bilgisayarlarla hemen hemen her süreci kontrol edebilirsiniz.
Hali hazırda, ham madde depolanmasından ürün tasarımına, üretime, ve üretilen ürünün depolanmasına kadar her sürecin sürekli ve otomatik olduğu fabrikalar var. Sadece teknisyen olan birkaç işçinin sürece müdahele etmesi yeterlidir.
Dahası, tüm fabrika merkezi bir bilgisayar tarafından kontrol edilebilmektedir.
Bu gelişme, makinelerin bizim kölelerimiz haline gelmesi anlamına gelir!
Sadece ve basitçe yeni ve daha iyi makineler üretip, bol miktarda yeni ve daha iyi ürünler üretebiliriz. Bolluk içinde bir yaşam, insana yakışan bir yaşam mümkün! Ama şu anda insanlık olarak işsizlik, sefalet ve ıstırap içindeyiz!
Niye? Çünkü her şey bireylerin, küçük birey gruplarının mülkiyetinde! Onları kendi bireysel çıkarları için, kar elde etmek için kullanıyorlar. Bu şartlarda, bolluk üretmesi gereken bilgisayarlar tarafından kontrol edilen otomatik fabrikalar işsizlik üretiyor, sefil bir yaşam üretiyor!
Halbuki bilgisayar çağında üretimde bolluğa ulaşmak teknik olarak mümkün olduğu gibi, toplumun tam demokratikleşmesini elde etmek de otomasyon sayesinde mümkündür.
Yani herkesin bizzat kendisinin devlet yönetiminde yer almasının teknolojik şartları mevcuttur. İş gücü denen angaryadan kurtulan toplumun tüm fertleri, ülke yönetimine etkin bir şekilde katılma olanağına kavuşur.
Ancak demokratikleşmenin siyasi koşullarının geliştirilmesini burjuvazi engellemektedir. Çünkü Lenin’in de belirttiği gibi, herkesin devlet yönetimine aktif katılımı şartlarında kapitalizm dayanaklarını koruyamaz.
Bilgisayarlar bütün bilgilerin bir merkezde toplanmasını ve tüm vatandaşların bu bilgilere ulaşmasını mümkün kılar. Bu bilgiler temelinde vatandaşların her konuda her an oy kullanması internet sayesinde mümkündür.
“Eğer gerçekten herkes devlet yönetiminde görev alırsa, kapitalizm dayanaklarını koruyamaz.
Oysa, kapitalizmin gelişiminin bizzat kendisi, gerçekten de 'herkesin' devlet yönetiminde görev almasının ön koşullarını yaratmaktadır.” LENİN, "Devlet ve Devrim"
Lenin daha 20.yüzyılın başında demokrasinin en geniş örgütlenmesinin mümkün olduğunu söylüyordu. Onun bu düşünceleri günümüzde çok daha geçerli hale geldi.
1960’larda dönek Kruschev rejiminin bilgisayarlaşma planlarını reddetmesi boşuna değildi!
28 Aralık 2019, Afrika gazetesi
Yorumlar
Yorum Gönder