Irkçılıkla Mücadele

Bence Afrika gazetesinin ismi ve logosundaki maymuncuktan böyle bir anlam çıkarmak çok yanlış. Irkçılık! Gereksiz bir abartı... İnsanlar uğraşacak onca sorun dururken nelerle uğraşıyorlar diye düşündüm başında!

Ama böyle bir tartışma yüzünden dava açmayı da gereksiz gördüm.

Bu gazetenin adının Afrika olarak değişimi, yaşadığı baskıların tarihçesi ile ilişkilidir. Afrika ismi, o baskıları, ülkemizin geri kalmışlığını, birçok Afrika ülkesi gibi militarist, faşist bir rejim tarafından yönetildiğini sembolize eder. Afrika isminde bir ırkçılık görmüyorum. Maymun sembolüne gelince, bunu da doğrudan bir ırkçılık sembolü olarak göremeyiz. En azından bizim coğrafyamızda yaşayan insanlar olarak böyle bir algı bizlerde oluşmamıştır. Üstelik buralarda maymun çok da sempatik ve sevilen bir hayvandır...

Bu nedenle o maymun figürcüğünü Afrika’nın insanlarına yönelik bir gönderim olarak algılamadım hiçbir zaman. Kıbrıs’ın kuzeyinde bizlere reva görülen dikta rejimini, Afrika ormanlarındaki vahşi hayatla sembolize etmek için maymun figürünün kullanıldığını düşünmüştüm hep!

Aslında ırkçılık konusu, böylesine yüzeysel olarak tartışılmayacak kadar önemli bir konudur. Algılar üzerinden değil, gerçekler üzerinden hareket etmeliyiz. Irkçılığın kökü özel mülkiyete ve kara, servet birikimine dayalı toplum düzenidir. Köleci toplumlar tarih sahnesine çıktı çıkalı bu böyledir. Günümüzde bu toplumsal düzen kapitalist emperyalist sistemdir. Afrikalı siyahlara eskiden zenci derdik. Şimdi değiştirdik, siyah ya da siyah Afrikalı (black African) diyoruz. Peki ırkçılık, ayrımcılık ortadan kalktı mı? Güney Afrika'dan apartheid rejimi sökülüp atıldı! Peki apartheid yaşam pratiğinden de sökülüp atıldı mı?...

Afrikalı öğrencilerin derneği VOIS’in görüşlerini içeren yazıları okudum. Afrikalı öğrencilerin tepkisini anlıyorum. Afrika halkında yüzyıllar boyunca kendilerini maymunla özdeşleştiren ırkçı baskıları anımsatan bir öge olarak algılanıyorsa, logodan maymunun kaldırılmasında sakınca görmüyorum. Bir de ben Afrikalı öğrencilerin gazete için yaptıkları logo çalışmasında "i" harfinin yerine maymun değil de yumruğu sıkılmış bir kol kullanmalarını, gazetenin muhalif ve mücadeleci duruşuna daha uygun bulduğum için destekliyorum. Çok beğendim o logoyu. Bu tartışma da böylelikle sona erer diye düşündüm. Ama Şener Levent’e de gına gelmiş olmalı ki, gazetenin adını da logosunu da değiştirme kararı almış. Buna da saygı duymak düşer bize...

Ama bunu yaptığımız zaman ırkçılık gene yok edilemeyecek! Afrika'da da dünyanın birçok yerinde olduğu gibi sorunun özünü ele almak yerine böylesi yüzeysel konuları öne çıkaran çok sayıda küçük burjuva örgüt var. Bunların sorunun köklü çözümünü göz ardı eden yaklaşımlarına karşı da uyanık olmalıyız. Irkçılığın kökünü kazıyacak olan, kendi kurtuluşuyla birlikte tüm insanlığı da özgürleştirecek olan proletarya sınıfıdır. Kapitalist emperyalizme karşı tutarlı bir mücadele vermeyen hiç kimse özünde ırkçılığa karşı değildir. Çünkü bilerek ya da bilmeyerek ırkçılığı var eden, onu yaşatan özel mülkiyete dayalı toplum düzenini korumakta ve ayakta tutmaktadırlar. Böylelikle ırkçılık da varlığını sürdürmektedir. Bu konuları bir de bu perspektifle görmeye davet ediyorum herkesi...

Acaba Afrika’nın adı ve logosu değiştikten sonra VOID bunu yeterli sayıp yan gelip yatacak mı, yoksa ırkçılığın asıl kaynağına, emperyalizme karşı mücadele edecek mi?

23 Haziran 2020, Afrika gazetesi

Yorumlar

Popüler Yayınlar